Hilal Söylemez Kur'an-ı Kerim'i psikolojik, sosyolojik, felsefi hatta coğrafi noktalardan okumaya tabi tutmamız gerektiğini anlattı ve "Kur'an'ı coğrafi olarak okursak görürüz ki, bulunduğumuz coğrafya (Nil- Fırat arası) peygamberlerin geldiği coğrafyadır ve bu coğrafya insanlığa bir mesaj verir" dedi. İnsanlığa çığır açacak mesajların hep buradan geldiği ve bu coğrafyanın insan olarak omuzlarımıza büyük bir yük yüklediğini söyleyen Söylemez, bu coğrafyada yaşadığımız için bu coğrafya ile kader birliği içerisinde olduğumuzu ifade etti.
Sadece miraç hadisesinin bile Kudüs'ü anlamamız için yeteceğini ifade eden Söylemez, "ecdadımız gibi izzetli şekilde anılmak istiyorsak onlar gibi Kudüs'e hizmet etmemiz gerekir" dedi. Kudüs'ün İbrahim sofrası gibi herkese yer açtığını ifade etti.
"Mescid-i Aksa'nın hali neyse ümmetin hali odur ümmetin hali neyse Mescid-i Aksa'nın hali odur" diyen Söylemez, ümmet olarak bir çatı altında Kudüs'te toplanabileceğimizi ifade etti.
Dinleyicilerden gelen sorular ve Kudüs'ten fotoğraflarla zenginleşen program Kudüs Farkındalık Günleri'nin ilk günü olarak kayda geçti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.