• İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C

Ş.; Mehmed Selahaddin Şimşek Tek Kişilik Çoğunluk

Fahri TUNA

Ş.; tek kişilik bir çoğunluktu.

Çağların künhüne vakıf ender fanilerdendi.

Özdeyişleri tek cümlelik konferanslardır.

Müderris ve vaiz Cevdet Efendi’nin (1) yedi çocuğunun en küçüğü olarak 1953 yılında Adapazarı’nda doğdu; doğuştan talihli; devraldığı miras, on binlerce kitap ve irfan.

On dokuz yaşındayken üç arkadaşıyla ülke genelinde turneler yapan bir tiyatro kurmuştu: “Beyaz Leke Tiyatrosu.”(2) Onu tanıyan herkes şahadet eder ki, Ş. 20. Asrın sırtında tam bir beyaz leke olarak yaşadı.

O konuşmaya başlayınca zaman duru, donardı; heykeller canlanır, kitaplar dile gelir, kabirler ayağa kalkardı. Kimler müdavimi değildi ki fikir sofrasının. Kah Gazalî olurdu konuşurken, kah Balzac. Bazen T.S. Eliot’un sesiydi, bazen İkbâl’in; çoğu kez Ebû Hanîfe’nin.

Meclisi tarihin resmi geçidiydi adeta: Başköşede peygamber-i zişan otururdu; görmedim ki bir akşam da Ebubekir, Ömer, Osman, Ali uğramamış olsun.

Voltaire’yle tanıştı, Dostoyevski’yle ahbap; Garaudy’e dosttu Marks’a düşman; düşman-ı ekberi Yahudi’ydi.

Itri kadar Mozart’a da aşinaydı, Sinan kadar Picasso’ya da.

Gümrükönü’nde görürdünüz çoğu kez, düşünceli; biliniz ki, ya Nizamülmülk’le “maarif” sohbetindeydi, ya Erich Fromm’la “sosyoloji.” Belki Cibran, Shaw’dan habergetirmişti, belki Carllay, Tagor’dan selam; Malcolm X, vereceği bir konferansın taslaklarını da ona gösteriyor da olabilir.

Bazen Necip’le uykusuz bir gecenin sabahında karşılaşırlar, bazen Cemil Meriç, Hegel’i anlatır. Yunus uğramasa yapamaz, Mevlana “Eyyühel Veled” (3) demese. Peyami “sızı”larını anlatır, Gökalp “cinnet”lerini.Ş.’yi görünce; Yakup Kadri “yüz ifade”sini değiştirir, Nazım “yol”unu.

Ş.’nin meclisi ezeli ve ebedi düşmanların “beraber olduğu” ender meclislerdendi; kol kola olamasalar da “yan yana”ydılar: “Yan yana gelmekle beraber olunamaz” özdeyişi de onundu zaten.

Bir yıl İslâmî İlimler’de okumuş, sonra Edebiyat Fakültesi’ni bitirmişti; romana ve sinemaya tutkundu. Anıyı, biyografiyi çok sever; bir çoğumuzu bu alana yönlendirmiştir; bu satırların yazarını da mizahtan portreye “zorla” yönlendiren de odur örneğin. Bu türün enfes örneklerinden birisini de o vermiştir: “Malcolm X; Siyah Aydınlık.”

Okumayan adama tahammülü yoktu; okumayan adam da zaten ona tahammül edemezdi.

1.75 civarında bir boy, irice bir baş, oval bir yüz, belirgin bir burun, hafif kavisli kaşlar ve keskin, kararlı, kendinden emin kartal bakışlar.Onu sakalsız hiç görmedim.

Bıçak gibi bir zekâ, “zifiri karanlıkta ak sütün içinde ak kılı görebilen” bir dikkat, hiç ama hiç kimseye iltimas geçmeyen bir mizaç, daima kararlı bir ruh hali; işte Ş. budur.

Dostluğu hem “çok zor”du, hem “çok kolay”, siyah ve beyazın dışında renk kabul etmezdi çünkü; inandığına “tereddütsüz” inanır, karşılığını da beklerdi.

Mükemmele olan düşkünlüğünden “az yazıyor”du; “haklısınız, müşkülpesentim” derdi sık sık. Yazıları başta Zafer olmak üzere, akademi, Mektup, Diyanet ve Tevhit’te yayımlandı.

Osmanlıcaya tutkundu; Osmanlıcanın “ilim ve sanat lisanı” olduğunu söyleye gelmiştir hep.

Sözü, yazıyı kısaltın” tavsiyesini yaptı çevresine daima; kendisi de hem sözü, hem yazıyı, hem de adını kısaltmıştı; Mehmed Selahaddin Şimşek’i Ş. yaparak...

Sözlükte yazılı her bir sözcük için konferans verebilen adamdı Ş.

Özdeyişleri ve denemeleri sanat şaheseri olduğu kadar, dramların da destanıdır; o yazılarını “çağdaş putları kıran birer İbrahim” olarak kullanmaya çalıştı.

Erich Fromm haklı: O “varlıklı olmayı” değil “var olmayı” tercih etti.

Ş.’yi belki de en iyi anlatan ifade, kendi özdeyişi olmalıdır:

Nice ışık saçanlar yangın çıkartmakla suçlanmışlardır!

--------

  1. 1) Ahmet Cevdet Şimşek: 1891 Gölcük-1966 Adapazarı. Fatih Medresesi mezun. 1926’dan itibaren Adapazarı’nda merkez vaizliği ve 24 yıl Orta Camide fahri imamlık yaptı, Organ Camide vaaz ederken kürsüde vefat etti.
  2. 2) Yusuf Aydın,”Beyaz Leke Tiyatrosu”, Akademi Dergisi, Şubat-1975 sayısı,
  3. 3) Gazali (1058-1111)’nin bir kitabının adı.”Ey oğul” anlamındadır. (Ana Britannica, c.9, sh.320)

 

Bu yazı toplam 1118 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim