Abdullah Işıklar Bab-ı Ali hatıralarını anlattı

ŞARTLARI ZORLUYORDUK
Dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in kendilerine teveccüh göstermesine rağmen yardım talep etmediklerini söyleyen Işıklar, “Kötü şartlarda dergiyi çıkarıyorduk.  Bir tane sobamız vardı. Onun dirseğinden kurum damlıyordu. Bir gün İsmail dayı elinde bir boya kutusu ve telle geldi. Dedim ki, İsmail Abi ne yapacaksın onu?  ‘Bunu dirseğe bağlayayım da masaya kurum akmasın’ dedi. Bu durumda iken Menderes adam yolluyor çocuklara selam söyle diye. Demiyoruz ki arkadaş bizim sobamız yok, odamız yok, katiyen!” diye konuştu.
ÖMER NASUHİ BİLMEN ÇOK CESURDU 
Ömer Nasuhi Bilmen ile hatıralarını da anlatan Işıklar şunları söyledi: “Ömer Nasuhi’ye korkak derlerdi. Hayır! Tam tersi çok cesur biriydi ama domuz avına çıkanlar tavşanlara kurşun sıkmaz. O her zaman konuşmazdı. Çünkü üstad, domuz avına çıkmıştı. Bir gün yanına gittim. Masasındaki yeni gelen mektupları gösterdi. ‘Abdullah evladım beni Erzurum’dan vekil yapmak istiyorlar’ dedi. Ben de çok sevindim ‘Ne güzel efendim’ dedim. Kızdı, döndü bana ‘Evladım gidip orada parmak mı kaldıracağız’ dedi. Sonra hocayı Diyanet İşleri Başkanlığı’na almak istediler. Etrafındakiler çok baskı yaptı aman hocam işte siz olmasanız başkası olacak diye, o da kabul etti.”

18.02.2013 Milli Gazete