Bunun merkezi de üniversitelerdir. Üniversite ya da diğer adıyla yükseköğretim kurumları, en üst seviyede öğretim imkânı sunulan, bilimsel araştırma yapılan ve yayınlar ile yazılı, konferans, sempozyumlar vb. ile sözlü bilgi üretilen kurumlardır. Burada üretilen bilginin “özgün”, “bilimsel” ve “referans olma” özelliğinin olması gerekir. Ancak bu durum bazen böyle seyretmeyebiliyor. Bu özellikleri olmayan eserler akademinin gündemine geliyor ve belki de kabul edilip, akademik unvan alınmasına esas teşkil ediyor. Bunların en çok bilineni intihal. Ancak günümüzde birçok başka akademik ihlal de var: “dilimleme”, “sahtecilik”, “tekrar yayım”, “haksız yazarlık” gibi. Bunlar akademinin etik ihlali olarak düzenlediği ve tanımladığı ifadeler. Ancak bu aralar yeni bir durumla karşı karşıyayız. Önceleri de bilinen ve dile getirilen bu durum, ilk kez resmileşti. İşte bu yazımızda bu konuya yani Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) para karşılığı tez ile ödev hazırlayan ve hazırlatanlar hakkında suç duyurusunda bulunmasını analiz etmek istiyoruz. Gerçek akademisyenler için “ağır” bir durum olan bu olay üzerinde epeyce ve farklı boyutlarıyla düşünmek gerekir sanırım. Biz burada konunun hukuki durumuna dikkat çekmek ve öneriler sunmak istiyoruz.
Asıl fail kim?
YÖK’ün bulunduğu suç duyurusu “para karşılığı tez ya da ödev yapılarak nitelikli dolandırıcılık ve suça yardım suçlarını işleyen internet siteleri ve buralardan yardım alarak üniversiteleri dolandırmaya teşebbüs edenler hakkında kamu davası açılması” hususunu içeriyor… Dilekçede bunu yapan internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının açık adresleri de bildirilmiş ve Türk Ceza Kanunu’nun nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve suça yardım etme hükümlerinin bulunduğuna işaret edilen dilekçede, bu çerçevede suçun asıl failinin tez, bitirme projesi, ödev gibi çalışmayı yapanlar olduğu, şikâyet başvurusuna konu olan ve benzeri danışmanlık/tez yazım ofislerinin ise yardım eden sıfatıyla suça ortak olarak kabul edilmeleri istenmiş durumda. Meseleye buradan bakarsak fail olarak gösterilen iki ana unsur görünüyor: Birincisi tezi hazırlatan, yani öğrenci; diğeri ise tezi veren kişi, yani ticari gelir elde eden kişi. Bu bağlamda en büyük sorun bence “bu tezleri” hazırlayanlar. Bunların sıradan kimseler olması mümkün değil. Akademik yazım kurallarını bilen, bu konuda bir çalışma üretmiş ve literatüre sahip kimseler olmalı! Bu noktadan bakarsak farklı bir durum karşımıza çıkabilir. Hali hazırda, akademisyen veya akademisyen adayı kimselerin de bu işin içinde olabileceği bir durum ile karşılaşırsak şaşırmayalım!
Devamı: https://m.star.com.tr/acik-gorus/akademik-kalpazanlik-haber-1605799/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.