Dün Diyarbakır'da gerçekleşen nevruz kutlamaları ile geçen yılki arasında nasıl bir fark vardı? Aslında benzer bir kalabalık ve coşku bu yıl da sergilendi. Ancak tuhaf bir eksiklik duygusunun, gerilimli bir beklentinin havası daha baskın gibiydi. Meydanda toplananların ruh halinden çok oradan tüm Türkiye'ye yansıyan mesajdan, algıdan bahsediyorum.
Geçen yıl, artık 'taraf' olarak devlet katında tanınan bir figür olarak Öcalan'ın süreci resmen ilan eden mektubu, yeni bir sayfa açmanın işaretlerini veriyordu. Kan akmanın sona ermesi düşüncesi bile genel olarak pek çok çekinceyi, itirazı, saplantıyı, kuşkuyu geri plana itmeye yetmişti.
Hükümetin ciddi bir risk alarak inisiyatif kullandığı süreçte adeta ortak metin intibaı veren mektubun oluşturduğu hava; muhtevasına, gelecek tasarımına ilişkin tartışmaları ertelemişti. Fakat mektubun ertelenmiş muhtevası hala okunduğu gibi duruyor. Geçen yıl okunan mektubun, yeni siyasal tasarıma uygun olarak, 'yeni bir Ziya Gökalp sosyolojisinin' örülmeye başladığının ipuçlarını verdiğini söylemiştim.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/kanli-mi-olacak-kansiz-mi-olacak/50913































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.