• İstanbul 11 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 16 °C
  • Konya 10 °C
  • Sakarya 13 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 13 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 12 °C

‘Bir tekkemiz olaydı ışıkları yanaydı’

‘Bir tekkemiz olaydı ışıkları yanaydı’
İnsan aslından uzaklaştıkça ferdî ve toplum birliğini ayakta tutan müesseseler de kendi içinde çözülmeye başladı.

Bedenimizin nasıl eğitime ihtiyacı varsa; aklın, nefsin ve ruhun da aynı şekilde terbiyeden geçmesi gerekiyor. İnsanın bu iç bütünlüğünün ıslahını temin eden eğitim tarzı hangi asırda aksadıysa iste o zaman tarih sayfalarına insanlık adına kara çentikler atıldı.
Cumhuriyet sonrası dönem, Türkiye’de talim ve terbiyenin Batı esaslarına göre şekillendirildiği yıllar olurken; bütünleyici eğitimin iki ayağı medrese ve tekkeler hayatın içindeki aktif rollerini giderek kaybettiler. Medreseler temyiz-i akıl ve istikamet-i fikir sahibi seçkin kimselerin yetişme mahalliyken, tekkeler derin tefekkürlerle nefsin arındırılıp ruhun tekâmül ettirildiği özel mekânlar olarak insanlığı imar edecek toplumsal yapılanmalara mesnet teşkil ediyorlardı.
Şimdi ise kendimize ait Hıralarımız yok. İnsan dönülmez bir keşmekeşin içinde kendine dönmeye ne vakit, ne de mekân bulabilmekte. İçimizdeki Rabbanî boşluk gittikçe büyümekte… Tekkelerin aslî hüviyetlerini ve toplumsal dayanışmadaki tartışılmaz işlevlerini uzun uzun yazmaya gerek yok. Tekkeler önemli bir misyonu uzun yıllar boyunca yürüttüler. Şairin “Bir tekkemiz olaydı ışıkları yanaydı” diye sızlanışı boşuna değildir. Biz tekkelerimizi kaybetmekle sadece mekân kaybı yaşamadık. O mekânın iyileştirici ruhunu da kaybettik.

KAYIP TEKKELER

Ne zaman sınırlarımız dışına çıksam gönlümü dinlendirmek için gözüm bir tekke arar. Işıkları yanan, zikir sesleri dışarıya taşan bir mekân bulduğumda en arkaya sessizce geçer, diz çöker, hiç tanımadığım ama ruh akrabalığımız olduğuna inandığım kardeşlerime eşlik ederim. Beş günlük uzun sayılmayacak Kudüs ziyaretimizde de geleneği bozmadım. Farklı ülkelerde, farklı formlarda, ama aynı ruh naklini yapabilen tekkelerde bir anlamda kaybettiğimiz o dinginliği arıyoruz. Dizlerin dizlere değip “hu hu”lara karışan âminlerle ümidimiz tazeleniyor. Bu ümit ile bir çentik de biz atıyoruz tarihe. Aynı gayede ve azimde birleşen ruhlar, gelip ellerimizi bulsunlar diye giriyoruz zikir halkalarına. 

Devamı :http://www.gercekhayat.com.tr/aksa-ozel/bir-tekkemiz-olaydi-isiklari-yanaydi/

Bu haber toplam 642 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim