• İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

Bursa'dan Geliyorum 2

Önder SAATÇİ

Bursa’ya gerçekleştirdiğimiz birkaç günlük seyahatin izlenimlerini bu yazıda da sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.

Bursa tam mânasıyla bir turizm şehri. O derece ki Bursalılar yabancıya alışık ve her an size yardımcı olmaya hazır. Yolda yürürken etrafınıza şöyle bir bakındığınızda hemen, size gitmek istediğiniz yeri soran birileriyle karşılaşıyorsunuz. İnsanın böyle bir yerde kendisini evindeymiş gibi hissetmemesine imkân yok. Belediyeler de turizmi destekliyor. Osman Gazi Belediyesi şehir içinde tur atmanızı ve tarihî mekânları daha kolay gezebilmenizi sağlamak için iki katlı otobüsler sefere koymuş. Üst katında yüzünüzü okşayan Bursa rüzgârıyla şehirde geziniyorsunuz.  Ayrıca, gelip geçtiğiniz her yerde Bursa’nın eski resimlerine, hatta o yerin eski fotoğrafına rastlamak mümkün. Bu gibi fotoğrafların şehirlerimizin tarihî yüzünü kaybetmemizden sonra kıymet kazanması bana biraz hüzün veriyor ama ne çare...

Demin de söylediğim gibi Bursa tam bir turistik şehir. Turizmin temel unsuru da kültür. Bursa kendisini var eden her şeyi, asla yozlaştırmadan turizme konu edebilmiş. Akdeniz sahillerindeki fesli şalvarlı dondurmacıları, insanı kolundan çekercesine lokantaya çağıran garsonları burada göremezsiniz. Bursalı tam bir Türk vakarıyla, şehrine gelenleri bir misafir ağırlama şuuruyla karşılıyor ve onlara, tarihî mekânlarını yeniden düzenleyerek, müzeler kurarak kaliteli bir turizm hizmeti sunuyor.

Bursa’da bulunduğumuz günlerde Muradiye türbeleri bütünüyle bakıma alınmıştı. Bu yüzden Muradiye’nin çok az bir kısmını ziyaret edebildik. Aynı şekilde İznik’te de çini müzesinin, restorasyondan dolayı kapalı olduğunu gördük. Fakat İznik’teki Yeşil Cami ibadete açıktı. Bütün bu mekânlar yakın bir gelecekte yepyeni yüzleriyle ziyaretçilerini karşılayacak. Ama bunun yanında Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin türbeleri, 1. Murat Türbesi, Emir Sultan Türbesi ziyarete açık. Her birinin başında da Türk bayrağı ile kelime-i tevhidin yazılı bulunduğu yeşil bir flâma dikili. Bursa türbelerinin ziyaretçileri de hiç eksik olmuyor. Her birinin başında dua eden veya Kur’ân-ı Kerîm okuyan insanları bulmak mümkün. Hatta, daha önceki seyahatlerimde bilhassa Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerine, yeni evli çiftlerin, sünnet çocuklarının dua etmek için getirildiklerine de şahit olmuştum. Belli ki türbelerde yatanlar sağlıklarında himmetleriyle gönüllere girerken, şimdi de ruhaniyetleriyle ziyaretçilerine huzur saçıyor. Türbeleri gezerken sizi kaplayan atmosfer Evliya Çelebi’nin, “Bursa ruhaniyetli bir şehirdir.” sözünü hatırlatıyor. Türbelerin birçoğunun yanı başındaki anıt ağaçlar da o türbede yatana asırlardır komşuluk ediyor, onlar da hâl diliyle Mevlâ’yı zikrediyor.

Bursa’nın turizme kattığı kültür unsurları yalnızca türbeleri değil elbette. Bursa ünlü İskender kebabını da, kestane şekerini, havlularınını da turistlerin beğenisine sunmuş. Ayrıca her işletmede Uludağ gazozunu mutlaka bulabiliyorsunuz. Ancak lokantada oturup menüyü elinize aldığınızda kebaplar kısmında “İskender kebabı” yerine artık “Bursa kebabı” ibaresini görüyorsunuz. Anlıyoruz ki “İskender” isminin tarihe karışmasının arefesindeyiz; ama bazen kültürün değişerek de olsa yeniden üretilmesi gibi bir gerçeği de hatırlamadan edemiyoruz…

Bugünkü Bursa’nın turizme en büyük katkısı ise müzeler. Tarihî mekânlarıyla zaten bir açık hava müzesi durumundaki Bursa’da, Karagöz Müzesi, Bursa Kent Müzesi, Bursa Anadolu Arabaları Müzesi ve Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi gezme fırsatı bulduğumuz müzelerden yalnızca birkaçı. İlk ikisi Belediyenin, biri özel sektörün, biri de bir koleksiyoncunun kurmuş olduğu bu müzelerde Bursa’nın ve Türk tarihinin önemli köşe taşlarını, birikimlerini görmek mümkün. Karagöz Müzesi Çekirge’deki Karagöz heykelinin tam karşısında. Etrafı yeşilliklerle çevrili bu müze küçük bir binada kurulu. Müzede karagöz oyunuyla ilgili malzemeler, çizimler ve Karagöz sanatına emeği geçmiş sanatçı ve bilim adamları hakkında kısa bilgiler bulabiliyorsunuz. Ayrıca müzede Karagöz oyunun doğuşu hakkında da bilgi edinmek mümkün. Müzenin duvarları Karagöz oyunundaki tiplerin ve karakterlerin değişik resimleriyle dolu. Bir galerideyse Avrupa’dan ve bizden kukla örneklerine rastlıyorsunuz. Müzede araştırıcılar için küçük bir kütüphane de bulunuyor. Büyükşehir Belediyesinin en önemli kültür hizmetiyse Bursa Kent Müzesi. Bu müzede Bursa’yı ilgilendiren her türlü kültür değerini bir arada bulmak mümkün. Müzeciliğin en modern tekniklerinin kullanıldığı müzede Bursaspor’un eski yeni kadrolarından kupalarına, İstiklâl Harbi hatıralarından eski Bursa çarşısının canlandırılmasına, Bursalı ünlü sanatçı Zeki Müren’in sahne kostümlerinden Bursalı bir başka müzisyen Yıldırım Gürses’in plâklarına kadar her şeyi bulmak mümkün. Ayrıca ilk 6 Osmanlı padişahının heykelleri de görülecekler arasında. Müzenin üst katında ise Bursa tekkelerinde ve bilhassa Mevlevî tekkelerinde kullanılan eşyaları görebilirsiniz. Bu müzede tekkeler “ruhun arayışlarına cevap veren mekânlar” ibaresiyle tanıtılıyor. Halkın vicdanındaki tekkeyle devletin ders kitaplarındaki ve kanunlarındaki tekkeler aynı yerler mi diye, sormadan edemiyoruz... Müzede, Bursa evliyaları da “Anadolu’yu aydınlatanlar” başlığı altında tanıtılmış...

Muradiye Külliyesi’nin bir köşesindeki Ahmet Paşa medresesi de Esat Uuumay’ın gayretleriyle, 2004 yılında bir etnoğrafya müzesine dönüştürülmüş. Medresenin bahçesinde Ahmet Paşa’nın türbesi de var; ama kapalı. Müzenin içinde çok sayıda takı ve kıyafet sergileniyor. Esat Uluumay bir ekonomist ve sanayici ama aynı zamanda folklora gönül vermiş bir araştırmacı. Bütün ömrünü, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin Osmanlı coğrafyasından, kadın, erkek, din adamı, gelin, çocuk, sünnet kıyafetlerini ve gerek erkeklerin gerek kadınların günlük hayatta kullandıkları aksesuarları toplamakla geçirmiş. Müzede kadınların çeşitli kıyafetleriyle birlikte kullandıkları altın, gümüş takılardan tutun da erkeklerin tütün tabakalarına ve enfiyelerine kadar her türlü antika eşyayı bir arada görmek mümkün. Müzenin dar bir mekânda kurulmuş olması birçok eserin depoda muhafaza edilmesini zaruri kılmış. Müzenin bütün giderlerini Esat Uluumay şimdilik kendisi karşılıyor. Ancak bir vakıf kurarak müzenin kalıcı olması için teşebbüslerini sürdürdüğünü söylüyor.

TOFAŞ’ın kurmuş olduğu Anadolu arabaları Müzesine, ziyaret saatinin bitimine beş dakika kala ulaşabildik. Umurbey Mahallesi’nin sokak aralarındaki eski bir hamam müzeye dönüştürülmüş. Burada ilk üretilen Murat 124’ten son üretilen Fiat Uno’ya kadar TOFAŞ’ın bütün otomobillerinden birer örnek bulunuyor. Ayrıca, eski Roma döneminde kullanılan atlı arabaların heykellerini, eski faytonları, nalbant, saraç gibi esnafların canlandırıldığı galerileri, kısacası, araba ve tekerlek teknolojisinin dünden bugüne gelişimini gösteren her şeyi bu müzede bulmak mümkün. Müzenin broşüründe bu mekânın kurulmasının, eski ustaların emeğine bir saygının, şükranın nişanesi olduğu yazılı. Müze, sermayenin, günümüzdeki sosyal sorumluluk girişimlerine güzel bir örnek teşkil ediyor. Aynı müzenin başka bir salonunda da dünden bugüne üretilmiş bütün saat çeşitlerini bir arada görebileceğimiz bir sergiye rastladık. Antika saatlerden kol saatlerine meydan saatlerinin mekanizmalarından sanayi saatlerine, duvar saatlerinden guguklu saatlere kadar her türlü saati bir arada görmek bu teknolojinin insan hayatındaki yerini yakından gözleme fırsatı verdi bizlere.

Tatil deyince güney sahillerimizin akla geldiği bir Türkiye’de hem daha ılık bir havada açık alanları gezebilmek hem de tatilini ataletle değil, huzurla geçirmek isteyenler için çok güzel bir turizm seçeneği sunuyor Bursa. Her seyahatinizde size yepyeni pencereler açan bir şehir görmek ve gönül dünyanızı zenginleştirmek istiyorsanız Bursa bu arayışınızın ilk durağı olsun.

 P1100827-ZNKP1100795P1100792P1100761

Bu yazı toplam 1533 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim