Kime, nasıl anlatsındı. Sırtında delilik örtüsü, Ramazan’ın ilk gününden itibaren elinde ekmek sabah sokağa çıkıyordu. Ekmeği, yolda bir yoksula gizlice veriyor, Yeni Camie gidip üst kata çıkıyor, saklanarak ibadetini yapıyor, öğleden hemen sonra iftara kadar sokaklarda dolaşıyordu. Oruçu gizli tutuyor, evdekiler ekmekle çıktığı, sokaktakiler ekmekle gördüğü için orucu yediğini sanıyordu.
Yazar: Sadık Yalsızuçanlar
Deli Nuri, iftara yakın, susamlı pide, et ve lağım kokan kasap pazarının girişinde dolanıyordu.
Kendi kendine, “hadi yokluk kabesine, yokluk kabesine…” diye söyleniyordu.
Kasap Ali,
“Nurii” diye seslendi.
Adam döndü.
“Gel” diye işaret etti.
İçinde muhtemelen ciğer bulunan çift kese kağıdına yapılmış pakedi uzattı.
Nuri,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.