Dostları Öztürk’ü anlattı: Vakıf sevdalısı, başarılı ve çalışkandır

TYB Genel Merkezi Mehmed Âkif Divanında 17 Nisan 2018 Salı günü saat 18.00’de gerçekleşen ve Öztürk’ün yakınları ve dostlarının katıldığı, etkinlikte Öztürk’ün eserleri, kişiliği ele alınıp hatıraları paylaşıldı.

Program, Dr. Nazif Öztürk’ün öz geçmişinin okunmasıyla başladı. Daha sonra Ahmet Fatih Gökdağ, Öztürk’ün çalışma hayatı, yurt içi ve yurt dışı seyahatleri, arkadaşları, ve TYB de görev yaptığı dönemlerdeki resimlerinden oluşan slayt sunumu yaptı.

TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan yaptığı konuşmada,” Kurumlarımız gerçekten çok emektar insanlar tarafından kurulur, çok zor şartları aşar ama maalesef o insanlar unutulurlar, ihmal edilirler. Halbuki, insani erdemlerin en yücesi vefadır. TYB’nin 40. Yıl kutlamaları dahilinde üyelerinden ve vefat edenlerin yanı sıra yaşayanlar için özel programalar yapması bir vefadır. Dr. Nazif Öztürk, TYB Genel Başkanlığı yapmış, çok değerli bir büyüğümüzdür. Kendisine sağlıklı bir ömür diliyorum.” dedi.

Mehmet Aycı da yaptığı konuşmada, Öztürk; kendini vakıflara vakfeden, vakıf meselesini eniyle boyuyla, altıyla üstüyle birçok tarihçiden iyi bilen biri olarak anlattı. Aycı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir devlet memurunun geleceği en üst düzeye gelmesine rağmen, yeteneğini, deneyimini, müktesebatını çarkın dişlerine kurban vermeyenlerden biridir. Doğup büyüdüğü ülkesine borcunu ödemek için günde 28 saat çalışır. Uykusunda çalışması kadar değerli. Düşünde, tahrir defterlerinden, tapu kayıtlarından, kıyıda köşede kalmış yazılı mirasımızdan yeni yüzler, yeni beylikler, yeni ülkeler çıkar.”

Dr. Nazif Öztürk’ün çalışma arkadaşlarından Mevlüt Çam’da yaptığı konuşmada, Öztürk’ü çok çalışkan, deneyimli bir bürokrat, ilme ve bilime kendini adamış biri olarak anlattı.

Programın diğer bir konuşmacısı olan Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Öztürk’ün Mesnevi okumalarının değerli müdavimlerinden biri olduğunu, çeşitli kitaplarda ve katıldığı ilmi toplantılarda sunduğu tebliğlerde Mevlana’nın toplumdaki yeri ve önemini anlatan çok değerli yazılarının bulunduğunu söyledi.

İbrahim Ulvi Yavuz da yaptığı konuşmada, Dr. Nazif Öztürk’ü uzun yıllardır tanıdığını, iyi bir dost iyi bir arkadaş olduğunu ifade ettiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “2002 yılında üçüncü kez TYB Yönetim Kurumu üyeliğine seçildiğimde tanıdım. Seçim sonrası yapılan yönetim kurulu toplantısında Öztürk Genel Başkan seçildi. Bana ilk sözü ” İkimizde bürokrasiden geldik “İnşallah birlikte güzel şeyler yaparız dedi. Gerçekten de güzel hizmetler yaptık.” dedi.

Öztürk’ün önemli özelliklerinden birisinin toplantı ve sempozyumlarda yapacağı konuşmalar için adete bir tez hazırlar gibi günlerce çalışıp uzun bir metin oluşturduğunu belirten Yavuz, Öztürk dostumuz güzel konuştuğu, güzel metinler hazırladığı gibi güzel ve zarif giyinmesi ile de göze çarpan bir şahsiyettir” diye konuştu.

Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız  ise konuşmasında Öztürk’le olan hatıralarını anlattı. Farklı projelerde ve bürokraside birlikte çalıştıklarını belirten Yediyıldız, Dr. Nazif Öztürk’ün iyi bir araştırmacı, ülkesini ve devletini seven bir münevver ve vefalı biri olarak tarfir etti. Kıbrıs Vakıfları Malvarlığını Araştırma ve Değerlendirme Projesinde Öztürk’ün büyük emeklerinin olduğunu ifade eden Yediyıldız, Öztürk’ün, vakıf konusunda Türkiye’deki az sayıdaki uzman kişilerden biri olduğunu belirtti.

“Dostlarının Tanıklığı ile Yaşayan Yazarlara Saygı” programının diğer bir konuşmacısı olan TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Dr. Nazif Öztürk’le gerek yurt içinde gerekse yurt dışında birçok gezilere katıldığını, kendisinin çok çalışkan, hoşgörülü ve başarılı olduğunu ifade etti.

Öztürk’ün, 2000 ve 2002 yıllarında iki kez TYB Genel Başkanlığı yaptığını ve bu süreler içinde TYB’nin 25.kuruluş yılında ulusal ve uluslararası boyutta 35 önemli kültür faaliyetini gerçekleştirdiğini ifade eden Doğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öztürk’ün döneminde Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen ve dünyanın değişik coğrafyalarında yaşayan şair bilim adamı ve sanatçılarının katıldığı başarılı bir şiir şöleni düzenlendi. Ayrıca Mesnevi ve Mehmet Akif temel metin okumalarının başlamasında ve istikrarlı bir şekilde sürdürülmesinde büyük emeği ve katkıları oldu. Diğer yandan, görevde olmadığı zamanlarda da her zaman TYB’nin faaliyetlerine katkı ve katılım sağladı. Hizmetlerinden ötürü kendisine teşekkür ediyorum.”

Hüseyin Albayrak’ta yaptığı konuşmada, Dr. Nazif Öztürk’le iki dönem TYB yönetiminde birlikte çalıştığını, bu süreler içinde çok önemli faaliyetleri icra ettiklerini ifade etti. Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü: Nazif Öztürk, ilim be bilim erbabıdır. Kısa zamanda önemli eserler verdi. Kendisini, mümin, efendi, saygılı ve çalışkan biri olarak tarif ediyorum.”

Dr. Nazif Öztürk’ün oğlu Muhammet Öztürk de yaptığı konuşmada, “Nazif Öztürk’ün oğlu olmaktan büyük gurur duyuyorum. Sizler dostları ve arkadaşları olarak kendisiyle ilgili çok önemli şeyler söylediniz. Allah babama hayırlı ve uzun bir ömür versin inşallah.” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan da, Nazif Öztürk’le ilgi konuşmasında, “Nazif beyi 40 yıldır tanıyorum. Kendisi, siyasetçi değil, yazar, bilim adamı ve araştırmacı. Vatanını, milletini seven, çok çalışkan ve zaman fakiri biridir. Düşüncelerinden, fikirlerinden taviz vermeyen bir Anadolu çocuğudur. Kendisine başarılı huzurlu ve sağlık bir ömür diliyorum.” diye konuştu.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Taştan da Öztürk’le ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye Yazarlar Birliğinin etkinliklerine katılmam için zaman zaman davetiyeler alıyorum. İş yoğunluğu nedeniyle gelemesem de faaliyetleri takip ediyorum. D. Mehmet Doğan’ın Büyük Türkçe Sözlüğü başucu kitabımdır ve çok faydalanıyorum. Vakıf eserleri ile ilgili yaptığım araştırmada Nazif Öztürk’ün eserlerinden çok faydalandım. Zaman zaman kendisiyle de telefon görüşmelerim de oldu. Öztürkle’le ilgili yapılan bu toplantıya katılmayı da çok istedim. Kendisine sağlıklı bir ömür diliyorum.”

Son konuşmacısı olarak kürsüye gelen Dr. Nazif Öztürk,   “Dostlarının Tanıklığı ile Yaşayan Yazarlara Saygı” programında kendisiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan arkadaşlarına ve dostlarına teşekkür ederek konuşmasını şöyle sürdürdü; “Yazmayı düşündüğüm, üzerinde çalıştığım kitaplar var. Sizlerin bu güzel ve övgü dolu konuşmalarınızdan sonra daha alınacak çok yolum olduğunu düşünüyorum. Katılımızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum.”