Ahirete göçtükten sonra, “Benim mezarımı toprakta aramayınız, ben arif kişilerin gönlündeyim.” buyuran Hz. Mevlânâ Celaleddin-i Rûmi Efendimiz’i gönlünde bulunduran zât-ı muhteremlerin, O’nun hakkında konuştuklarına, yazdıklarına teşneyiz. Teşneliğimiz, son yıllarda popüler kültürün etkisiyle, Hz. Mevlânâ Efendimiz’i konu alan fakat birçok yanlışlıkların mevcut olduğu ve gerçeği yansıtmayan roman, deneme yazılıp çizilmesinden… Af buyurun, bir mekânda, cemaat halinde oturuyor olsak ve bu mekâna bir at getirilse ve o atın nallanması icap etse, bu iş için ne yaparız? Nalbant çağırırız, şüphesiz. Peki, bu nevi konular, at nallamak kadar da mı önemli değil ki, ihtisasa hürmet edilmiyor ve her önüne gelen Hz. Mevlânâ hakkında bir roman yazma, gayreti içine giriyor? Maalesef günümüz Türkiye’sinde Hz. Mevlânâ üzerine yazılan ve konuşulanlardan hakikate değenleri pek az. Böylesi bir ortamda şükür ki Ömer Tuğrul İnançer, Emin Işık,Mahmud Erol Kılıç gibi isimler var.
Sufi Yayınları’nın derlediği, değerli Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç Hoca’nın farklı zamanlarda ve mekânlarda, Hz. Mevlânâ üzerine yapmış olduğu konuşmalardan oluşan ‘Hz. Mevlânâ Üzerine Konuşmalar’ kitabı bizlere yalnızca Hz. Mevlânâ Efendimiz hakkında bilgiler, hakikatler sunmakla kalmıyor; aynı zamanda insanlığın varoluşuna ilişkin hususlar hakkında da yol gösteriyor. Varlığın nihayetinde “Bir”liğin sırrına eren Hz. Mevlânâ Efendimiz hakkındaki yazılan ve konuşulan yanlışlara da işaret ediyor Mahmud Erol Kılıç. Hz. Mevlânâ’nın bir fıkıh âlimi olarak, bir medrese hocası olarak, bir ilim deryası olarak vücut bulan yönlerine dikkat çeken Mahmud Erol Hoca; bunun yanısıra Hz. Pir’in tasavvufun üç sacayağından biri olan ‘aşkın kutbu’ olduğuna da işaret buyuruyor. Aynı zamanda Hz. Mevlânâ’yı yalnızca aşk hususuyla değerlendirip, İslam’ın şerait tarafını reddederek kendilerine göre bir Mevlânâ portresi ortaya koyanlara da gerekli cevapları veriyor. Bilhassa hümanist felsefeden hareketle Hz. Mevlânâ’yı kendilerince yorumlayanlar için, “Hümanist felsefe, insan mebdeini inkâr edip, her şeyin insan eliyle yapılabileceği iddiasında ortaya çıkan bir akımdır. Gerçek insan, bu değildir. Nitekim bazı düşünürler, nihayetinde Hümanizm’in insana, insan düşüncesine darbe vurduğu görüşünü savunmaktadırlar.” telkini üzerinden, Hz. Mevlânâ’nın İslâm’ın şeriat dairesi dışında değerlendirilişine karşı çıkıyor Mahmut Erol Hoca.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/en-buyuk-problemimiz-islam-esittir-fikih-algisi-h19366.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.