'Fıtrat' da konuşuldu, Budizm şiddeti de

Haberimizin girişinde belirttiğimiz gibi TLÇK yoğun bir süreçle gerçekleşti. Hem tebliğ sunanlar, hem de dinleyenler yoğun tempo karşısında bir hayli yoruldu. Sakarya Üniversitesi uygulama otelinde geçirilen üç gece, kimi zaman yorgunluğumuzu atmamızı sağlayan maçlara eve sahipliği yaptı, kimi zamansa sunulan tebliğlerin kritğinin yapılmasına şahit oldu. Öyle ki bazı katılımcılar yeni bir tebliğ daha sunmuş oldu diyebiliriz. Ayrıca bu haberi okuyan yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin bir sonraki kongreye tebliğlerini göndermelerini şiddetle tavsiye ediyoruz. Henüz yüksek lisans veya doktora yapmadıysanız, ya da iki tezin üzerinden uzun süre geçmiş olsa dahi kongreye dinleyici olarak katılmanızı bekleriz. Bizim oturumlarda sunulan tebliğlerden
kısaca derlemeye çalıştığımız notlar şu şekilde:

İbn Haldun’da insan doğası: Fıtrat tartışması

Erdal Kurgan, siyaset felsefesi oturumunda sunmuş olduğu bildiride, İbn Haldun’dan hareketle akademi dünyasında insan doğası kavramının bir yanılsama üzerine kurulu olduğunu dile getirdi. Konuşmacıya göre akademide yer alan insan doğasına ilişkin çalışmalardaki bir çok yaklaşım İbn Haldun’un metinleri tam olarak anlaşılamadan dile getirilmiş. Bunun aşılabilmesi için öncelikle İbn Haldun’un ortaya attığı ‘fıtrat’ kavramının temeline inmek gerekiyor. Kurgan’a göre fıtrat kavramı, varoluşsal olarak bir çeşit zorunluluk halini ifade etmektedir.

Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17157/fitrat-da-konusuldu-budizm-siddeti-de.html