Öncelikle fanzin dergilerde tabiri caizse bir patlama yaşanmış. Matbusuyla, sanalıyla her yerdeler. Olmaları da güzel ayrıca: Fanzinler bu ülkenin gerçek edebiyat dergileri çünkü.
Bir diğer değişiklik: Dergilerin o eski çatışmacı ruhu kalmamış. Öyle ki nerede o eski dinci-laik çatışması, sağ-sol kavgası, dediğimizi hatırlar gibiyim arkadaşım Feyzullah’la. Kimse kimseyi eleştirmiyor, sıkıştırmıyor, alevli dosya konularıyla operasyon çekmiyor vesaire. Herkes kendi mevzisine çekilmiş, en iyimser ihtimalle daha büyük bir saldırı için güç topluyor görünümünde.
Çizgi dergiler çoğalmış bu arada. Eskiden Kadıköy’de belli mekânlarda meraklısının bulabileceği çizgi dergiler şimdi Beyoğlu Mephisto’ya kadar uzanmışlar. Aynı şey değil ama eski bir Zagor okuru olarak bu gelişmeye sevindiğimi belirtmeliyim.
Hece gibi büyük edebiyat dergileri artık işi şova dökmüşler: İki bin üç bin sayfaya ulaşan özel sayılar, ekler vermeye başlamışlar. Hadi hayırlısı diyelim.
Abilerini örnek alan fanzinler geri kalır mı? Onlardan bazıları da “kitap dergi” diye adlandırılabileceğimiz yeni bir türe gebe kitap boyutunda dergiler olarak çıkmaya başlamışlar.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/dergi/gecmisten-gunumuze-kultursanatedebiyat-dergileri-h43871.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.