15. 01. 2020 tarihinde, sitenin youTube kanalından canlı olarak yayınlan, Dr. Sümeyra Tüzün’ün yönettiği programın diğer konuşmacısı ise Prof. Dr. Cengiz Anık oldu.
“Doğu ile Batı ayrımının rasyonalitesi var mıdır? Doğu ile Batı duygularımızın, algılarımızın, zanlarımızın, hatta hezeyanlarımızın var ettiği bir gerçeklik midir? Doğu ile Batı arasında bir ayrım yapılabilmesini mümkün kılan makul ve mantıklı argümanlar ileri sürülebilir mi? Batı düşüncesi bunalıma girmiştir diyebilir miyiz? ABD ve Avrupa insan hakları, demokrasi gibi konularda samimi mi?” gibi sorulara cevapların arandığı program büyük ilgi gördü.
Konuşmasında İslam felsefesinde inanç-akıl ilişkisine değinen Genel Başkan Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan, “Doğu Batı düşüncesi fikriyatı üzerine konuşacaksak kırılmanın nereden başladığına da bir bakmamız gerekiyor. Roma düşüncesi karşısında Latince, “Güneş'in Doğudan Doğması” anlamında araştırma alanı olarak oryantalizm- şarkiyatçılık Edward Said’in 1978 tarihinde “Oryantalizm: Batının Doğu Algılayışları” adlı çalışması ile başlamıştır. Doğu araştırmaları diye bir bilim dalı olmaktan öte Batıda böyle bir literatürün oluştuğunu görüyoruz. Az önce değerli hocam Farabi'den söz etti. Benim de çok sevdiğim, saygı duyduğum önemli bir filozof olan Farabi’nin üzerinde durduğu bir çok konu günümüzde de önemini korumaktadır. “dedi.
Fikri geleneklerin binlerce yıldır insanlığın ortak değeri olarak bir düşünce ırmağı olarak her geçtiği yerden, her geçtiği coğrafyadan farklı renkler aldığını belirten Başkan Arıcan, bu geleneğin düşünsel anlamda çok önemli ilmi ve entelektüel birikimlerin oluşumuna katkı sağladığının altını çizdi.
Farabi konusunda yaptığı araştırmalar ve konuşmalarıyla tanınan Başkan Arıcan, İslam felsefesini metot ve terminoloji açısından değerlendiren filozof Farabi’nin, felsefe dünyasında “Muallim-i Sani” olarak anıldığını ve Farabi’nin ilmin nerede ve kimde olursa olsun alınması gerektiğini söyleyen, entelektüel biri olmasına rağmen her zaman tevazu sahibi olduğunu söyledi.
Konuşmasında Doğu ve Batı’yı değil insanlığın ortak sorunları, bu sorunların çözümlerini konuşmamız gerekir diye konuşan Başkan Arıcan, “Dünyanın bir çok bölgesi kendisinden kaynaklanmayan sorunları konuşmak zorunda kaldı, o sorunları çözmek zorunda kaldı. Bu sorunların bir çoğu Batı’nın sorunlarıydı, Batı’nın neden olduğu sorunlardı hatta Batı’nın gidip müdahale ettiği, sömürdüğü yerlerdi sorunlardı. Özellikle 19. Yy sonra oluşan bu paradigma bu kırılma insanlığı öyle bir noktaya getirdi ki, şu an insan dediğimiz varlı büyük sıkıntılar çekiyor. Bugün dünyanın çok önemli meseleleri var; iklim değişikliği, küresel ısınma, çevre sorunları yani dünyanın en önde gelen sorunlarını sıralayalım; bunların çoğu kimyasal, nükleer ve biyolojik silahların neden olduğu sorunlardır ve çoğu da Batı kökenlidir. Bunların çoğu insanı maneviyattan, metafizikten, vahiyden koparan gelişmelerdir. ”diye konuştu.
Programın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=gKKuJrWXuA8
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.