• İstanbul 17 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 21 °C
  • Sakarya 17 °C
  • Şanlıurfa 26 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 24 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 19 °C

Her nesil kendi tarihini yazar

Her nesil kendi tarihini yazar
Ali Akyıldız’ın 1996 yılından 2018 yılına kadar olan dönemde çeşitli vesilelerle yayımlanan söyleşilerinden meydana gelen Yapay Tarihin Esirleri kitabı, tarihçiler için iyi bir rehber, tarih meraklıları için de zevkle okunabilecek bir eser. Abdurrahman Akdağ kitap üzerine yazdı.

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı olan Ali Akyıldız, tarihçiliği bir meslek olarak değil, bir hayat tarzı olarak gören bir tarihçidir. Çeşitli dergilerde, çeşitli zamanlarda yayınlanmış olan on beş söyleşiden oluşan Yapay Tarihin Esirleri kitabı Ali Akyıldız’ın tarihçilik serüvenini gözler önüne serer.

Kitabın isminin Yapay Tarihin Esirleri olmasının nedenini, her biri tematik tasnifle düzenlenmiş on beş söyleşiyi okuyunca daha iyi anlıyorsunuz. Kitaba bu ismi koyarak bir toplumsal soruna, kendi tabiriyle “marazi” tarih algısına dikkat çekmeye çalışır yazar. Siyasetin ring alanı olan tarih tasavvurunun rasyonel bir düzleme oturtulmadan, geleceğin inşasında bir yol gösterici ve bir kılavuz rolü üstlenemeyeceğini savunur.

Toplumumuzda iki tip tarih algısı vardır: popüler tarih ile akademik tarih. Ali Akyıldız, gelecek tarihçilerin umut vadettiğini belirterek, bu konuda üzerlerine düşen görevlerini yapacaklarını düşünerek ümitvar bir tablo çizer. Ancak son zamanlarda gözlemlediği bir olumsuz gidişattan da bahseder. “Görebildiğim kadarıyla yeni nesil biraz sabırsız ve kendilerini, tamamen kariyer aşamalarına endekslemiş durumdalar. Akademik planlarını bir an önce bu engelleri aşmaya göre yapıyorlar. Gençlerin niteliği göz ardı ederek tabir caizse bu şekilde hedefe kilitlenmeleri ve acele etmeleri üzüntü verici.”

Kitapta ilk beş yazı tematik olarak birbirlerine bağlıdır. Kendisine yöneltilen sorular üzerinden genel bir çerçeve çizerek, tarihin ve tarihçinin sorunlarını irdeler Akyıldız. Toplumda tarihin nasıl bir görevinin olduğunu ve nerede durduğunu belirtir. Biraz bu konu üzerinde duralım isterseniz. Yazarın Haremin Padişahı: Valide Sultan kitabının önsözünde de belirtildiği gibi toplum tarihi bir kaçış sahası, altın çağ olarak görmektedir. Günümüzde popüler yayınlar, diziler ve sinema filmlerinin ortaya çıkarttığı marazi bir tarih ilgisi oluşmuştur. Ancak oluşan bu ilgi ve merak noktasında ciddi sıkıntıların olduğu da görülmektedir: “Esasında bir tarihçi olarak bunun beni memnun etmesi beklenir, ancak öyle değil. Çünkü oluşan bu ilgi ve merakın tatmin edilmesi ve bu açlığın giderilmesi noktalarında ciddi problemlerin olduğu görülmektedir.”

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/her-nesil-kendi-tarihini-yazar-h29845.html

Bu haber toplam 598 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim