• İstanbul 19 °C
  • Ankara 16 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 19 °C
  • Şanlıurfa 24 °C
  • Trabzon 19 °C
  • Gaziantep 22 °C
  • Bolu 13 °C
  • Bursa 19 °C

Kendini arama yolculuğu olarak tasavvuf

Kendini arama yolculuğu olarak tasavvuf
“Men arafe nefsehû fekad arafe Rabbehu”

İnsan âlemde hep bir arayış içindedir. Arayanın bir yitiği vardır. İnsanın yitiği ise hakikattir. Şeytanın vesvesesiyle Allah’ın çizdiği sınırları aşan Hz. Âdem(a.s.), kendine zulmedenlerden oldu. İnsanın sürgün hayatı da böylece başladı. İnsan sürgündür ama öz yurdunun kokusunu içinde taşır. İşte bu koku Cenab-ı Hakk’ın Hz. Âdem’in ruhuna üflediği nefesidir. İnsan, bu kokunun esrarını çözmeden, bütün varlığını bu kokuyla kokutmadan yitiğini bulamaz, Rabbi’ne kavuşamaz. Tasavvuf, insanın özündeki bu hakikatin peşine düştüğü bir yolculuktur. “Nefsini bilen Rabbi’ni bilir.” sözünün sırrı bu yolculukta açığa çıkar. “Biz ona şah damarından daha yakınız.” ayeti de esasen insanın Rabbi’ni bulmak için dışarıya değil, içeriye doğru bir yolculuk yapması gerektiğini ifade eder. Koca Yunus, “İlim ilim bilmektir/ İlim kendin bilmektir/ Sen kendini bilmezsin/ Ya nice okumaktır.” dizeleriyle aynı sırrı açıyor. İstediğiniz kadar bilgili olun, kendinizi bilmezseniz marifetullah yolunda cahilsiniz demektir. Buradaki “kendini bilmek” ifadesini; kendini tanımak, kendi sırlarına vakıf olmak ve bu yolla yaratılışındaki hakikate ermek şeklinde düşünmek gerekir. Bu sırrı biraz daha açmak için Galib Dede’nin “Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen.”  sözüne bakabiliriz.

İnsan sadece Cenab-ı Hakk’ın nefesini ruhunda barındırmaz. Cenab-ı Hakk, bütün âlemi kendi nurundan yaratmıştır ve insanın ruhuna bu nuru üflemiştir. Bu yönden bakıldığında insanın kendi varlığında bütün bir âlemin sırrı gizlidir. Bu sırrı keşfetmek için izlenen yolun adıdır tasavvuf. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta da bu yolculuğun da kendi içinde sırlarla dolu olduğu gerçeğidir. Mademki bir sır vardır; çözülmesi gereken bir denklem, bir problem de vardır. Bu denklemi ya da problemi çözebilmek için de bir haritaya ya da reçeteye ihtiyaç vardır. Tasavvufî metodları yani tarikatları bu açıdan düşünmek daha doğru olur.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kendini-arama-yolculugu-olarak-tasavvuf-makale,2222.html

Bu haber toplam 3903 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim