• İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C

Kerkük Deyince O Akla Gelir: Ata Terzibaşı

Önder SAATÇİ

Türk dünyasının en çileli Türk topluluklarından biri Irak Türkmenleridir, dense kimse şaşırmamalıdır. Türkiye’nin yanı başındaki bu Türk topluluğunun hem Irak’ın iç siyasetinde hem de Türkiye’nin dış siyasetinde geri plana itilmesi ise düşündürücüdür. Yaşadıkları toprakların bin yıllık sahibi olan ve seslerini en yakınlarındaki kardeşlerine dahi duyuramayan Irak Türkmenleri 20. yüzyılı çilelerle doldurup 21. asra da yepyeni sıkıntılarla adım atmış durumdalar. Gerçekten de Irak Türkmenlerinin bugünkü en önemli sorunu etkili bir tanıtımdır; ancak bu çemberi kırmayı ve gerek Irak’taki varlığını ispat etmeyi gerek Türk dünyasının ve bütün dünyanın ilgisini çekmeyi başaran isimse Ata Terzibaşı’dır.  

Ata Terzibaşı 1924 doğumlu. Denebilir ki o, kaderin Irak Türkmenlerine kara yazılar yazdığı bir devirde doğdu. Kendisi de bu çileli hayatın içindeki zalim çarklardan geçti. İşkenceyi, sürgünü ve baskının her çeşidini tattı. Ama Irak Türkmenlerinin ve bilhassa Kerkük’ün dilini, edebiyatını, folklorunu, basın hayatını yazmaktan bir an olsun geri durmadı. Terzibaşı bu çalışmalarıyla hemşerimiz ve değerli akademisyen Mahir Nakip’in tabiriyle “Tek Kişilik Kerkük Araştırma Enstitüsü” olarak çalıştı. Yılmadı, usanmadı, Türkçenin sesini Arap ırkçılığıyla yanıp tutuşan gelmiş geçmiş Irak yönetimlerinin inadına hep canlı tuttu. Arapçaya derin vukufiyetine rağmen Kerkük’le ilgili eserlerinin çoğunu Türkiye Türkçesiyle kaleme aldı. Terzibaşı Kerkük ağzından derlemiş olduğu 1230 kelimeyi TDK’nin Türkiye’de Halk Ağzından Derleme Sözlüğü’ne kaydettirerek Irak Türkmenlerinin Türkiye Türklüğü ile olan dil bağlantısını ortaya koyuyordu. O, Kerkük ağzı ile ilgili bu derlemelerini son yıllarda(2011, 2013)  Kerkük Ağzı Türkmanca Sözlük’ün iki cildini yayınlayarak taçlandırdı.

Ata Terzibaşı’nın en önemli eseri Kerkük Hoyratları ve Manileri’dir. Eserdeki hoyrat ve mani sayısı 2488’dir. Bütün bu halk edebiyatı ürünlerini 50’li yılların teknolojisiyle kaydetmiş, önce 1955-1957 yılları arasında Osmanlı harfleriyle Kerkük ve Bağdat matbaalarında, 1975’te ise Latin harfleriyle İstanbul’da yayınlamıştır. Bu eser bugün için tam bir klasiktir. “Kerkük Hoyratları ve Manileri” yalnızca bir derleme kitabı değil, aynı zamanda halk şiiri geleneğimizin önemli bir dalı olan mani ve hoyrat(kesik mani) türlerinin de edebiyat, müzik ve kültür bakımlarından yerinin belirlendiği gerçek bir araştırma ürünüdür. Onun Türkiye’de geniş kitleler tarafından tanınması, dolayısıyla Kerkük’ün de gündemde tutulmasında bu eserin çok büyük katkısı vardır, diyebiliriz.  Kerkük Eskiler Sözü, Kerkük Havaları, Arzı- Kamber Matalı onun diğer önemli eserleridir. Bunlardan başka geçen yıl Ötüken Neşriyat’tan çıkan Kerkük Şairleri Terzibaşı’nın yarım asırlık bitmez tükenmez enerjinin meyvesi olan dev bir antolojidir. 

Ata Terzibaşı gerçek bir araştırmacı kimliği taşır. Bir kere, eserlerinin karşılığında hiçbir telif ücreti almamıştır. Kerkük’e adanmışlığı bir aile yuvası kurmasının dahi önüne geçmiştir. O, uzun yıllar avukatlık mesleğini icra etmekle beraber boş zamanlarını, Kerkük Kütüphanesinde kitap okuyarak ve dostlarıyla kütüphane bahçesinde kültür sohbetleri ederek geçirmiştir. Bu okuma ve öğrenme aşkı sayesinde büyük bir kitaplık ve arşiv sahibidir. Türkiye’deki Türkoloji faaliyetlerini yakından takip etmesi,  pek çok kongre ve sempozyuma katılmış olması ve birçok Türkologla dostluklar kurmuş olması, onun eserlerindeki akademik seviyenin yükselmesini sağlamıştır.

Ata Terzibaşı Kerkük’te, Habib Hürmüzlü ve Mehmet Hacı İzzet’le beraber 1958-1959’da çıkardıkları ve ancak 26 sayı yayınlanan Beşir gazetesi ve Bağdat’ta Türkmen Kardaşlık Ocağı tarafından 1961-1976 yılları arasında yayınlanan Kardaşlık dergilerinde çeşitli araştırma yazıları ve makaleler kaleme aldı. Ancak Kardaşlık’a 1977’den itibaren Ba’s Partisince el konması Irak Türklerinin Kültür hayatı için büyük bir talihsizliktir. Ba’s Partisi bu tasarrufunu Irak Türkmenleri arasında  meşrulaştırmak için Ata Terzibaşı’ya musallat olmaktan geri kalmamıştır. Derginin sayfalarında onun da yazılarının çıkmasını istemiş ve böylece ırkçı propagandalarına yerli bir destekçi olarak Terzibaşı’yı kullanmak istemiştir. Terzibaşı ise bu baskılara boyun eğmemiş ve 1977’den sonraki sayılara hiçbir zaman yazı göndermeyerek kiralık bir kalem olmadığını ispatlamıştır.  Söz konusu yılların Irak Türkmenlerinin en bahtsız yılları olduğu, idamların, yargısız infazların gırla gittiği ve ırkçı baskıların aile yuvalarına kadar götürüldüğü bir dönem olduğu zikredilmelidir.

İşte, böylesine ağır şartların içinde ayakta kalabilmiş, fikir namusunu kirletmemiş, içinden çıktığı topluma karşı aydın sorumluluğunu bir an olsun unutmamış Ata Terzbaşı’nın Kerkük ve Irak Türkmenleri için olduğu kadar Türk dünyası için de bir öncü şahsiyet olduğu ortadadır. Onun bu kararlı ve tutarlı adımları Türkiye’deki kardeşlerince de zaman zaman kadirşinaslıkla karşılanmış ve bunun son örneği olarak Türkiye Yazarlar Birliğinin 2014 yılı Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri arasında Ata Terzibaşı’ya da üstün hizmet dalında bir ödül verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu ödülün Irak Türkmenlerinin tanıtımına da önemli katkıda bulunacağı muhakkaktır.

Bu yazı toplam 1580 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim