“Ki yarattığı her şeyi güzel yaratan...” (Secde: 7) Allah’ım... Bu insan fıtratının gördüğü, gözünün seyrettiği, kafasından geçirdiği, aklıyla muhakeme ettiği son hakikatin kendisi. Eşyanın şeklinde ortaya çıkan saf gerçek. Eşsiz yapısında ve toplu düzeninde hüküm ferman olan asıl hakikat. Biçim ve durumunda, hareket ve enerjisinde göze çarpan sonsuz hakikat. Yakından ve uzaktan güzellik vasfıyla ve güzellikle ilgili her şeyde kendisini gösteren köklü hakikat.
Sübhanallah... İşte onun her şeydeki san’atı. Bütün mahlukatta göze çarpan eseri. O’nun yarattığı her şeyde bir güzellik, bir dikkat ve itina çarpıyor göze. Eksiklik veya fazlalık yok. Güzelliği zedeleyici çıkıntı veya girinti mevcut değil. Hacim, şekil, vazife ve yapı bakımından hiçbir pürüz, ifrat veya tefrit mevcut değil. Her şey ölçü ile yapılmış, ince bir güzelliğin hâkim olduğu eksiksiz bir ahenk var. Sırası öne alınmadığı gibi geciktirilmez. Süresi kısaltılamadığı gibi uzatılmaz da... Küçücük zerreden en büyük cisimlere kadar her şeyde en basit hücreden, en girift organlara kadar bütün uzuvlarda her şeyde, her şeyde dikkat ve güzellik çarpıyor göze. İşler, hareketler, tavırlar ve hadiseler de böyle. Hepsi Allah’ın yaratması ve hepsi de ince bir plâna göre ölçülmüş yeri ve şekli tanzim edilmiş. Allah’ın idaresi altında ezelden ebede giden varlık çizgisi içerisinde âlemşümul projeye uygun olarak gerçekleştirilmiş.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/hikmet/kuranda-guzellik-mefhumu-h43452.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.