• İstanbul 18 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 9 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 12 °C
  • Bursa 14 °C

Kütahyalı Bir Kur’an Hadimi: Prof. Dr. Nurettin Uzunoğlu

Kütahyalı Bir Kur’an Hadimi: Prof. Dr. Nurettin Uzunoğlu
Prof. Dr. Nurettin Uzunoğlu, yalnızca Kütahya’nın değil, ülkemizin yetiştirdiği ve sahip olduğu önemli ilim ve kültür adamlarından birisiydi. Çocuk yaşlarda akıcı bir İngilizceye sahip oldu.
Yabancı dil öğrenme merakı sayesinde aralarında İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Japonca, Urduca, Malayca’nın bulunduğu 9 dil öğrendi. 27 yaşında profesör olmuştu. Nurettin Uzunoğlu, disiplini, çalışkanlığı, üretkenliğiyle temayüz etmiş bir âlimimizdi.

Şeyhülislam Sunullah Efendi’nin “Er kişi niyetine” tekbir alarak namazını henüz kıldırdığı musalladaki mevta, Divan şiirinin en büyük şairlerinden biri olan Bâkî’dir. Sunullah Efendi cemaate dönerek mevtaya haklarını helal etmelerini ister, bu sırada kısa bir de konuşma yapar. Konuşmasında, Baki’nin “Kadrüni seng-i musallada bilüp ey Bâkî / Durup el bağlayalar karşuna yârân saf saf” beytini okur. Şair bu beyitte, “Ey Bâkî, senin dostların kıymetini musalla taşında bilecekler ve karşında saf saf durup el bağlayacaklar” demektedir. Gerçekten de cenaze namazında büyük şairin tüm dostları, karşısında saf saf dizilmiş, ellerini bağlamış, adeta bir tazim ve hürmet makamında durmaktadırlar. Beyti işiten cemaat bunu düşünür, ağlaşırlar.

Bâkî, birkaç defa şeyhülislamlık makamının kapısından dönmüş, son dönüşünde ise şeyhülislamlık Bâkî’ye değil, cenaze namazını kıldıran Sunullah Efendi’ye nasip olmuştur. Bu makama erişememiş olması Bâkî’nin içinde bir ukde olarak kalmış ve şair 1600 yılında, adını asırlar boyu kültür hayatımıza altın harflerle kazıyan şiirler bırakarak fena aleminden göçmüştür.

Şairler şiirlerinde hep kadr u kıymetlerinin bilinmediğinden yakınırlar. Bu yakınma Divan şiirinde adeta bir gelenektir. Koskoca Muhibbî (Kanuni Sultan Süleyman) bile bu tarz üzre, “Cânâ Muhibbî kıymeti çünki bilünmedi / Bir gün ola ki biline giçdükde rûzgâr.” deyiverir. Ancak Bâkî’nin hayat hikayesinde bu kadr ü kıymet bilinmezliğin somut bir karşılığı vardır. O, kendince bunu yaşamıştır. Tabii bir de nasip vardır. Nasip olmayınca bütün gayretler beyhudedir. Ve de “Ne denlü cehd idersen bir murâda / Nasîb olmaz mukadderden ziyâde” denilmiştir.

Devamı: https://www.insaniyet.net/kutahyali-bir-kuran-hadimi-prof-dr-nurettin-uzunoglu/

Bu haber toplam 703 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim