Bir önceki yazımızda İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinin ülkemizin yüksek din öğretimi alanında ne denli önemli bir yer tuttuğunu, yetiştirdiği öğrenciler ve gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarla din eğitimi-öğretimi ve din hizmetleri alanında ne kadar büyük bir katkı sunduğunu dile getirmeye çalışmıştık. Bugünkü yazımızda ise –söz verdiğimiz üzere- bu kurumlarımızı tanıtmak amacındayız. Çünkü çoğunlukla bilgi eksikliğinden dolayı, bir kısmı da sübjektif değerlendirmelerle oluşturulan maksatlı propagandalarla yıpratılmaya çalışılan bu din eğitimi-öğretimi yuvaları, bazı olaylar gerekçe gösterilerek hedef tahtasına oturtulmayı değil, öncelikle muhafaza edilmeyi ve sahip çıkılarak desteklenmeyi hak ediyor. Aşağıda sunacağımız kısa tarihçe, bu kurumlarımızın, yüz yılı aşkın dönem içinde zaten hep sıkıntılar çeken, neşv ü nemâ bulmasına fırsat verilmeyen, ismi, bölümleri ve müfredatı gibi konularda görüş beyan etme imkanını yeterince bulamamış kurumlar olduğunu ortaya koymak için yeterlidir. İLAHİYAT VE İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTELERİNİN KISA TARİHÇESİ Bundan önceki yazımızda, ilk İlahiyat Fakültesinin 1924 tarihinde kuruluşu sebebiyle 96 yıllık bir geçmişi olduğundan söz etmiştik. Lâkin Osmanlı Devletinin son demlerinde, II. Abdülhamid döneminde bir üniversite olarak temelleri atılan ve 1 Eylül 1900'de kurulan Dâru'l-Fünûn-ı Şâhâne bünyesindeki Ulûm- Âlye- Dnyye kısmı, bir yüksek din öğretimi kurumu olarak İlahiyat Fakültelerinin de temeli kabul edildiğinde bu kurumların geçmişinin 120 yıllık bir maziye sahip olduğu söylenebilir. Nitekim iki gün önce 19 Aralık 2020 Cumartesi günü "120. Yılında İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri" adlı bir çalıştay düzenlendi ki yazımızın ilerleyen bölümlerinde bir nebze de bu toplantıdan bahsedeceğiz.
Mehmet Emin Ay: Dâru’l-Fünûn’dan günümüze yüksek din öğretimi
Bu haber toplam 555 defa okunmuştur
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Mustafa Çiftçi: Hikâye ve Roman Teknikleri Üzerine DüşüncelerSenaryo yazarlığı ile hikâye ve roman yazarlığı akrabadır diye düşünenler var. Esasen varsa bir akrabalık bu, uzak bir akrabadır.
Şair Abdulvahap Akbaş Anısına Batman’da Bir İlkokul Açıldı1954 yılında Batman’da doğan şair Abdulvahap Akbaş, Türkiye Yazarlar Birliği Tarafından 1982 yılında yılın şairi ödülüne layık görüldü.
TYB Genel Başkan Yardımcısı Kala: Tulu kitap ve Kuşluk dergisi çocukları sımsıcak ısıtacak ve gönülleri aydınlatacak bu güneşi müjdeliyor.Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Muhammed Enes Kala, Ankara'da Tulu Kitap tarafından yayımlanan çocuk edebiyatı dergisi 'Kuşluk' un tanıtım toplantısına katıldı.
- 20:11 - Dursun Ali Taşçı vefat etti
- 11:35 - Prof.Dr. Nizamettin Parlak: Endülüs Gezi-İnceleme Turu 2
- 11:32 - Hakkı Öcal: Türkiye’nin etki alanı
- 11:31 - Ergün Diler: Yüksek gerilim
- 11:28 - M.Yalçın Yılmaz: Hangi anayasa?
- 11:23 - Hüseyin Öztürk: Ahlakın Olmadığı Yerde Devlet Çok Masraf Eder
- 11:21 - Gökhan Özcan: Zulmün ‘masiva’sında dolaşmak
- 11:19 - Levent Yılmaz: Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
- 11:17 - Bedir Acar: Devrim Erbil ile 60 yıl
- 10:37 - Kudüs'ü An(la)ma Atölyesi
- 10:33 - Çocuklar gibi şendik…
- 10:30 - Mustafa Çiftçi: Hikâye ve Roman Teknikleri Üzerine Düşünceler
- 18:36 - Safahat Okumaları -72- Prof. Dr. Münire Kevser Baş
- 16:39 - TYB Genel Başkanı Arıcan okurlarıyla buluşacak
- 16:11 - Bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Muhsin Yazıcıoğlu ödülleri sahiplerini buldu
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.