D. MEHMET DOĞAN
Ansızın kendime rasladım duvar dibinde
Bu tenhalık neyin nesi, ben kime bakıyorum
Galiba bir tuhaf çanta taşıyorum, tuhaf
Başkasının olmalı, sıkıca tutuyorum yoksa
Yoksa kaçacak, emanet işte, ne var ki bunda!
Nasıl yakaladım seni, diyor D. Mehmet, gülümsüyor
Hayır bu yalnızlık, bu takım elbise, bu bükük boyun
Yaşım yirmi ama herkes beni daha yaşlı biliyor
Beton çatlağında dipdiri parlayan sarı çiçek
Hayat mektebinde dirsek çürüten o yetim işte
Bu yüzden sıkılarak yumru olmuş sağ elim.
Anladın sen onu, gördün işte serapa masumiyet
Kimselere açılmayan o yürek ebedî melâl
Anladın işte, yüzümde donakalmış ve bil ki
Sade sana seslenen ızdırabın beslediği tebessüm
Ömrümce terketmedi beni, sade sen bil, orada
Öyle ayaküstü bir an durup ben de baktımdı sana
Duvarın önünde resmim aldılar
Al kâğıt üstünde tanıyın beni.
M.K
(Şiirin yazım tarihi 10 Aralık 2018, ilk kez kitapta yayımlanıyor.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.