Veya müspet? Onun fazlası da her daim müspet ve hayırlı mıdır yoksa zirve noktasına ulaştıktan sonra zıddına mı inkılâb eder? Aynı şey okumak için de cari midir? Belli bir merhaleden sonra okumak da öğrenmenin ve bilmenin değil, cehlin ve unutmanın imkânı hâline gelebilir mi? Zamanımızın insanının oburcasına okuması hangi ruhi kaymaların habercisi?
‘Niçin okuruz’ diye bir soru sorsam herkes için cevap hazırdır: Öğrenmek için.
İyi ama sahiden de öyle mi? Yani biz sadece yeni bir şeyler öğrenmek için veya öğrendiklerimizi pekiştirmek maksadıyla mı okuruz yoksa derinlerde gizli kalmış başka şeyler mi asıl bizi okumanın o engin ve bitimsiz dalgalarına sürükler? Hem zamanımızın insanı neyi bilmiyor ki onu öğrenmeye ihtiyaç hissetsin?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.