Eski siyasal elitlerin üst perdeden her şeyin sahibi bir dille konuşmalarının zamanı geçmiş diye düşünüyordum. Değilmiş. 
Özgürlük onların "özgürlük budur" dedikleri şey olmaktan çıkmadı henüz. Diktatör, beğenmedikleri kişilere verilen addır. Türkiye'de diktatör Menderes, Özal veya Erdoğan'dır. Başka türlü olamaz.
İnsanlık tarihinde "iyi" namına ne varsa, otomatik olarak onlara ait, "kötü" ise otomatik bir şekilde kendilerinden olmayanların yaptığı şey.
İyi ve kötünün ölçütü o sınıfa ait olmaktır. Ölçüt hukuk değildir, demokratik usuller değildir.
O sınıfsal bir bilinçtir. O bilinç neyin ne olduğunu söyler.
Fısıldar da diyebiliriz.
Siyasal mirası soykırım, ırkçılık, faşizm, asimilasyon, inkar ve darbelerden oluşan, toplumun çoğunluğunu aşağılamayı ve siyasal işleyişin dışında tutmayı normal karşılayan bir geleneğin içinde bulunup, aynı zamanda en özgürlükçü olabilmek ancak böyle bir bilinç ile mümkün.
Bu bilinçle, darbe ideolojisini ve düzenini dokunulmaz kılmak için tüm kaynakları seferber edip, sahip oldukları medya kanallarında özgürlük havariliği oynayabilir, muarızlarını demokrasi karşıtlığıyla eleştirebiliyorlar.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/osman-can/memleketin-sahibi-kim/haber-294955































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.