Şimdi yalnızlık zamanıdır

Kimseye 'eyvallah'ı olmayan Erksan, inandığını ve düşündüğünü yüksek perdeden, bazen dostlarını gücendirme pahasına da olsa söylemekten çekinmeyen bir mizaca sahipti. Sinemacılar Kuşağı'nın diğer iki büyük ismi Lütfi Ömer Akad ve Halit Refiğ'den genç yaşta sinemaya başlamış ve yapacaklarını yapıp erkenden köşesine çekilmişti. Ardından konuşma yapan Safa Önal'ın ifade ettiği gibi Erksan, şimdilerde hayran olunan o filmler için "Keşke hepsini şimdinin imkânlarıyla yeni baştan çekebilsem." demişti.
Metin Erksan'ın 'üniversite hocalığı' vasfının da etkisiyle anma töreni akademik bir havada geçti. Erksan'ın ders verdiği üniversitelerin rektörleri ve öğretim üyeleri konuşma yaptı. Usta yönetmenin 'kırgın' ayrıldığının sır olmadığı, Mimar Sinan'ın rektörü Prof. Dr. Yalçın Karayağız'ın sesine yansıyordu: "Kusurumuz olduysa ondan af diliyorum." İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Suat Gezgin de "Onun kıymetini bilemedik" derken, hiç kuşkusuz sinema dünyasını da kastediyordu. Aynı zamanda Sevmek Zamanı'nın oyuncularından olan Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan, Erksan'ı 36 yaşında iken tanıdığını ifade ederek, "Metin Erksan benim gözümde bin yaşında bilge bir adamdı.'' dedi. Erksan ailesinin damadı oyuncu Sezai Aydın'ın aile adına yaptığı konuşmadan sonra görevli imamın duasıyla tören sona erdi.
Katılım az olsa da dikkat çeken isimler vardı. Kadir İnanır, Menderes Samancılar ve Engin Çağlar gibi 'beklenen' yüzlerin arasında eski Milli Güvenlik Kurulu genel sekreterlerinden emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da vardı. Kılınç, gazetecilerin meraklı soruları üzerine "Metin Erksan'ın oğlunun öğretmeni" olduğunu söyledi. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Kenan İmirzalıoğlu cenaze namazında hazır bulunan isimlerdi. Erksan'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'nde kılınan öğle namazının ardından, Boğaziçi Üniversitesi Kampüsü içindeki anne ve babasının mezarının olduğu Nafi Baba Türbesi'ne defnedildi.
"Ölümüyle onu ikinci kez kaybettik"
Türkan Şoray:
"Acı Hayat'ı çektiğimiz zaman, ne kadar önemli yönetmen olduğunun farkında değildim. O filmle ben en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandım. O ödülden sonra sinemada adım daha çok oyuncu olarak anılmaya başladı. Söyleyecek söz bulamıyorum. Sinema adına çok üzgünüm. Ölümüyle onu ikinci kez kaybettik. İlk kayıp, Erksan'ın Türk sinemasına küsmesi ve yıllarca eser vermemesiydi."
Ertuğrul Günay:
"Metin Erksan; Halit Refiğ, Lütfi Akad çizgisinde özgün sinemacılarımızdan biriydi. Türk sinemasının, seyircisinin ondan, eserlerinden yararlandığı çok şey vardır. Bir sinema seyircisi olarak kendisini her zaman büyük bir dikkatle izledim. Rahmetle anıyorum."

Haber: Zaman, Ali Koca ve Zehra Onat, 08.08.2012