Renklerden moru sevdim, Alice Walker’a özendiğimden değil. En güzel hercailerin, kır menekşelerinin, leylakların mor olduklarını bildim bileli sevdim moru. Mor bir giysi edinecek param olmadı. Morların en görkemlisini giyinip salınmalıydım çünkü; mora görkem yaraşır. Ama gözkapaklarımı, dudaklarımı mora boyadım. Salı pazarından mor boncuklar, mor rugan pabuçlar aldım. Mor yemeniler bağladım, başıma, boynuma, belime. Yakıştığını söylediler.
1. Gencîne-İ Râz (Sırlar Hazinesi), Taşlıcalı Yahya Bey (Hazırlayan: Ramazan Sarıçiçek), Mesnevi, Gece Kitaplığı Yayınları, Ankara 2015.
36.Makale: Ka’betu’llâh hakkında bildirir.
Ka’bedür hâl-i rûh-ı devr-i zamân
Ka’bedür nokta-i per-gâr-ı emân
(Zamanın ruhunu yansıtan Kâbe’dir. Eminlik perdesinin noktası Kâbe’dir.)
Ka’bedür şehr-i Nebiyyü’l-Muhtâr
Ka’bedür mesken-i Ashâb-ı Kibâr
(Seçilmiş Nebilerin şehri Kâbe’dir. Kibar kişilerin meskeni Kâbe’dir.)
Ka’bedür menzil-i maksûd u merâm
Ka’bedür kıble-i ehl-i İslâm
(Meram ve maksadın menzili Kâbe’dir. Müslümanların kıblesi Kâbe’dir.)
Devamı: https://www.insaniyet.net/tadimlik-kitaplar-9-2021-temmuz/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.