TYB Şanlıurfa Şubesine Müftü ve Başkan Yardımcısından Ziyaret

Sorunlar önemli, dikkate alınmalı

Öncelikle TYB Şube Başkanı Cuma Ağaç ve TYB üyeleri tarafından, TYB Şubesinin bulunduğu Rızvaniye Külliyesinin halen bazı çevrelerce adeta işgal altında olduğu, cami duvarının giriş kapısı tarafındaki duvarının toprakla kapatılmasının tarihi binaya zarar verdiği, odaların nemlenerek yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalındığı, Halilürrahman Gölünün isminin Balıklıgöl diye lanse edilmesinin doğru olmadığı, Hz.İbrahim Peygamberin adı ile anılmasının devam ettirilmesinin doğru olacağı, manevi makam çevresindeki konuk evlerinde yapılan sıra gecelerinde çalınan yüksek sesli çalgıların makama yakışmadığı ve çevreyi rahatsız ettiği, vakıf mallarının doğru yolda kullanımı ve korunması konusu, yeni yapılan İmam Hatip Okullarının yakınlarında mutlaka Camii bulunması gerektiği, Şanlıurfa’nın yeni imara açılan alanında şehrimizin maneviyatına uygun olarak cami yerleri hatta okul ve hastahane yerlerinin bile bırakılmadığı konuları dile getirilerek misafirlerin fikirleri alındı.

İmam Hatip öğrencilerinin Cuma namazı kılamaması üzücü

Yıllardır ve sürekli sohbet toplantılarına katıldığını ve 9 aydır da Şanlıurfa’da görev yaptığını belirten Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık, “Türkiye Yazarlar Birliği gibi aydın, tahsilli, kalbi insanlık için, ülke ve memleket için atan genç kardeşlerimizin oluşturdukları sohbet toplantınıza ilk defa geliyorum ve çok mutlu oldum. Şimdiye kadar davet edilen konuklara belirlenen konularda hazırlanır, sohbet eder, soru soracaklar da aynen hazırlanır ve sorular sorarlardı. Burada belli edebi konularınızın dışında gündemde olan memleket meselelerini konuşmak, çözüm üretme gayreti içinde olmanız da sevindirici. Bende geçtiğimiz günlerde İmam Hatip Okullarını gezeyim, göreyim istedim. Yeni yapılan bir okulu ziyaretimde, sizlerinde dediğiniz gibi okul yakınında ve bünyesinde camii yada mescid olmadığından, konuştuğum bir öğrencinin 5 aydır Cuma namazına gidemediğini söylemesi beni çok üzdü. Okulda Cuma namazı kılacak bir cami-mescid yok. Çevrede yakın bir camii yok. Dersler geri kalınmaması ve en yakın camiin çok uzak olması nedeniyle de çocuklar okuldan dışarı bırakılamıyor. Bu öğrencilerin okul dönemlerinde bile namazları tatbiki olarak görmeli, hutbe okumalı, dua yapmalı ve mezun olmadan yapacağı işi en iyi şekilde öğrenmeli. Şükürler olsun, girişimlerimiz üzerine bir hayırsever abimiz o okulun yakınına kısa süre zarfında cami yaptıracağını söyledi. Bizlerde o hayırseverimize duacı oluruz” dedi.

Vakıf malları peşkeş çekilmemeli, korunmalı

Vakıf mallarının peşkeş çekilmek istendiğinden sorunların çözülemediğini belirten Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Kırıkçı, “Öncelikle toplumun ıslahı yönünde çaba göstermeliyiz. Vakıf malları adeta peşkeş çekilmek istendiği sürece sorunlarını da çözemezsiniz. Rızvaniye Külliyesinin duvarı önündeki topraklar kaldırılıp uygun bir peyzaj ile mevcut merdivenlerin devamı olarak düzenlenebilir. Sazlı-sözlü törenler yeni yapılmakta ve kısa süre sonra tamamlanacak olan Halepli Bahçedeki Anfide düzenlenebilir. Dolayısıyla manevi makamda çirkin sesler de ortadan kalkmış olur. Daha çok acil ihtiyacımız olan okullardan özellikle İmam Hatip Okulları yakınına mutlaka cami bulunmasına dikkat edilmeli veya yaptırılmalı. Bazı büyük şehirlerdeki gibi okul bünyesinde halka da açık camiler olabilir. Namaz vakitleri haricinde öğrencilerin eğitiminde kullanılabilir” dedi. 

İmar planında modern alanlar çok, cami yeri yok

İmar planı konusunda da fikrini beyan eden Kırıkçı, “Geçmişte camiler işgal edildi, satıldı, başka amaçlarla kullanıldı diyorduk. Şimdi de aynı mantıkla imar planı yapılırken her türlü modern alanlara, AVM’lere yer veriliyor, camiye, mescide, okula yer kalmıyor deniliyorsa; işte önümüzde yerel seçimler var. Adaylarımızı çok iyi seçmemiz lazım” diye konuştu. 

AK Parti döneminde ülke kalkınırken Urfa kaybetti

Şanlıurfa’mızın son 10 yıla kadar Urfa’nın bir Mekke olarak kabul edildiğini belirten Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Başkanı ve TYB Şanlıurfa Şube kurucu üyesi Veysel Polat, “Urfa’mız özellikle son 10 yılda manevi havasını, dinamizmini, medeniyetini kaybetti. AK Parti iktidarında ülkemiz süratle kalkınırken Şanlıurfa’mız kaybetti. AK Parti'nin oylarıyla şehrin başına getirilen Ahmet Fakıbaba dönemi ise şehrin kimliğinde yeni bir döneme şahit oldu. Siyaset, teşkilat ve AK Parti'ye yabancı olan ve seleflerinin aksine kimlik ve felsefe konusunda da şahsi bir iddiası olmayan Fakıbaba, Urfa'daki geleneği hedef alan laik ve ulusalcı akımın temsilciliğini yaptı. Temizlediği belediye katlarını bu kadrolara tahsis ederek bir kısım örtülü - yarı açık organizasyonların şehre yönelik organizasyon ve çalışmalarını belediyeye taşıdı. İkinci döneminde de Erdoğan'a rağmen Urfa'da ‘Bizans zaferi’ kazanarak temsil ettiği güç odaklarının şehirdeki etkinlik ve organizasyonlarının gücünü bütün Türkiye'ye gösterdi. Türkiye'deki sorunların çözümü ve demokrasinin gelişimini amaçlayan demokratikleşme paketleri, anayasa değişiklikleri ve nihayet yeni anayasa çalışması ile yerel yönetimler çok büyük önem kazandı - kazanıyor. Gelinen noktada yerel yönetimler adeta bir ‘Şehir Devleti’ haline geldi. Kendi bütçesini, gelir - giderlerini belirleyen, yatırımlarını planlayan ve insan - şehir bağlamında tek başına toplumu kuşatan bir güç - mekanizma kuruldu. Kısaca; önümüzdeki yerel seçimlerde çok titiz ve dikkatli davranmamız gerektiğini ve kimin aday adayı olduğundan çok, şehri hangi fikrin inşa edeceğine dikkat etmek lazım. Şehrin toprağına, güneşine, suyuna, tarihine ve insanına bütün olarak hürmet edecek; zaman ve imkanların yoğunlaştığı bu dönemde, bunları Urfa'da Büyük Türkiye'nin yeni bir MEDİNE'sini kurarak bütün coğrafyamıza barış, kardeşlik, diriliş ve gelişmişliğin örneği olarak sunabilecek bir fikrin temsilcisi ve kadroların arayışına girmek lazım” diyerek her Urfalının ve Urfa’da yaşayanın üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. 

Din adına yanlış yapılanlar insanları dinden soğuttu

Misafirlerden Ali Karakeçili ise, birilerinin din adına ortaya çıkıp, yanlış şeyler yapmasının insanları dinden soğuttuğunu belirterek, “İnsanları dinden soğutuyorlar. Mevcut kanunlar bile uygulansa sorunlar hallolur. Batı ülkeleri gibi günü kurtarmak için değil, 50 yıllık imar planları yapmalıyız” dedi.

Gazeteci Mehmet Faruk Deveci de, yıllardır başta bulunanların görevlerini tam yapmadıkları için işi bilen-ileri görüşlü kimselerin aday gösterilmediğini söyledi.

Gazeteci ve TYB üyesi Tahir Coşandal da, Dergah platosundaki Anfi Tiyatronun mukaddes makamdan biraz uzak yere taşınmasının doğru olacağını, yada şimdilik basamaklarına vatandaşların rahatça oturabilecekleri, rahatsız olmayacakları tahta döşemeler, oturaklar konulmasının uygun olacağını belirtti.

TYB üyesi ve Gazeteci Mehmet Talat Akay ise, manevi yönü dünyaca bilinen ve yakından takip edilen alanın gerçek isminin Balıklıgöl değil Halilürrühman gölü olduğunu ve yanlış çağrılarak mukaddesatımızın unutturulmaya çalışıldığını söyledi.

Otele, Konferans salonu yeri verildi

Bir soru üzerine görüşünü belirten TYB kurucu üyelesi ve Kültür Turizm Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Selami Yıldız, mukaddes makamda disco yapılmasının mümkün olamayacağını belirterek şöyle dedi;

“Bildiğim kadarıyla bahsedilen Rızvaniye Külliyesi yanında Anfi tiyatrodaki kapalı alan Edessa otele Konferans Salonu olarak verilmişti. Ancak daha sonra ŞURKAV tarafından otele yakın yukarı kısımda başka bir yer verildi. Başka bir yerin Konferans salonu olarak otele verilmiş olmasına rağmen şimdi devralan Manici otelin bu kapalı alanı da kullanmak ve istemesi doğru değildir. Zaten Konferans salonu dışında herhangi bir amaçla kullanılması bile anlaşmaya aykırıdır. Disco yapılamaz.”

İmam Hatiplilere gereken önem verilsin

Şanlıurfa İmam Hatip Mezunları Derneği (ŞANİMDER) Başkanı Abdurrahman Kırıkçı ise, İmam hatipler veya okulu gündeme geldiğinde kendisini tutamadığını belirterek, İmam Hatip okullarına ve İmam hatiplilere gereken önemin verilmesi gerektiğini belirterek, “Bizler ŞANİMDER olarak Şanlıurfa İmam Hatip Mezunları Derneği olarak özellikle eğitim ve insan merkezli faaliyet gösteren bir derneğiniz. Bu bağlamda çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetler çeşitli konferanslar ve paneller ve bununla beraber yine eğitim kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalarına dernek olarak katkı sunuyoruz” dedi.

Devlet büyüklerimiz gereğini yapar

TYB Şanlıurfa Şube üyesi ve Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Genel Sekreteri Müslüm Abacıoğlu da, Devlet büyüklerinin bir kere daha açıklamaları dikkate alarak gereğini yapacağından emin olduklarını, zaten mevcut kanunların uygulanması, sorunların çözümü için gayret sarfedilmesinin herkesi rahatlatacağını belirtti.

Uzman Dr. Saadettin Açar ise, soru sormaktan ziyade dinlemeyi tercih etti.