• İstanbul 14 °C
  • Ankara 10 °C

Ucubeler Dili Türkçe (!)

Önder SAATÇİ

Elli yıldır İngilizceyle yatıp İngilizceyle kalkanlar, rüyalarını bile İngilizceyle görmeye başlamışlardır. Öyle olunca, ağızları da beyinleri de İngilizce bulaşığıyla doludur, bu gibilerin. Hele bir de televizyon ekranları böyleleriyle doluysa vay o dilin, vay o seyircinin haline!..

Dedim ya, bizim televizyoncuların kendileri burada ama akılları Amerika’da. Amerikalının da zencilerini severler. Onlara toz kondurmazlar. Öyle ki asırlarca beyaz adamın ezdiği, adam yerine koymadığı, şimdi de müziğe, spora, sinemaya çerez edip post-modern ırkçılık yöntemleriyle bir kere daha çaktırmadan emeğini sömürdüğü o kara derili, kara bahtlı insancıklara “zenci” bile demekten utanırlar. Ne de olsa İngilizcede zenci anlamına gelen “negro” hakaret yüklü bir ifade. Sanırlar ki bizde de “zenci” denirse ayıp olur. O yüzden “siyahi” diye anarlar, asırlardır zenci bildiklerimizi.

Kardeşim, sen o sevimli mi sevimli, dişleri inci gibi, Adem Baba’dan kardeş bildiklerimizi, Amerikan gözlüğünü çıkarıp bir de bizim gözümüzle görsen ya…

 

Amerikan basketboluna da hayrandır bizim “tivi”ciler. Gecenin bilmem kaçında bir zamanlar ikinci vatanlarının spor salonlarında ağızları açık seyrettikleri oyuncuları ana vatana döndükten sonra da ekranlarda seyretmek isterler, sizin de uykunuzun içine ederler. Sıradan NBA maçlarını vere vere Türkçenizi de İngilizcenin çöp kutusuna döndürürler. Siz basketbol maçının heyecanına kapılmışken onlar konferanstan bahsederler. Neden sonra anlarsınız ki basketbol takımlarının bulunduğu her bir gruba Amerika’da “konferans” deniyormuş.

Maça mı geldik konferansa mı, anlayalım…

 

Lig maçlarını da hiç kaçırmaz bizim medyacılar. Kıskançtırlar da. Öyle herkese bedava maç seyrettirmezler televizyondan. Evinizde maç seyretmek için bile bilet keserler sizden.

Dedik ya, ille de lig. Her yerde her zaman lig. “Lig” öyle bir yapışmış ki dillerine bir de bakmışsın bir gün “Arap Birliği” de olmuş “Arap Ligi”…

 

Daha saymakla bitmez bizim medyacıların, “tivi”cilerin Türkçe harikaları(!) Kuveyt’in başkentine “Kuwait City” demeler, İstanbul’da Ankara’da oturmayıp “yaşamak”tan dem vurmalar, “cafe-bar”larda, “nightclub”larda içip içip ondan sonra İngilizcede “Turkey”  hindi anlamındaymış, onlar da bizim gibi “Türkiye” desinmiş teranelerine sığdırılan ucuz milliyetçilik numaraları.

Adam, bilmez misin İngilizler hindiyi bizden görmüş de ondan “Turkey” derler o hayvancağıza…

Nasreddin Hoca’dan duymuştum, hindi düşünürmüş. Ya bizim “tivi”ciler?...

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1017 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim