Twitter'ın kapatılmasından sonra şöyle bir tartışma başlatıldı: Türkiye Kuzey Kore'ye, İran ve Çin gibi bir ülke oldu. Batı buna ne der acaba? Böyle bir şey olabilir mi? Gerçekte böyle bir ihtimalin olmadığını görmemek için kör olmak yetmez. 
Bu tür tartışmalarda "Batı ne der acaba" sorusu çok önemlidir. Çünkü işin aslına bakmadan, yapılan iş doğru veya yanlış mıdır, bunu hesaba katmadan, Batı ne der sorusunu sormak eski bir alışkanlıktır ve Batı'yla ilişkilerin "bağımlılık" halini aldığı zamandan bu tarafa, sıkça sorula gelmiştir. Yani, yaklaşık iki yüz yıllık bir meseledir.
Batıcı Türk aydınlarının, Batı karşısındaki aşağılık kompleksi, geçici bir durum olmaktan çıkıp, yapısal bir hâl almıştır. Batılılaşma ideolojisi, bu hastalığın sadece yerleşmesine sebep teşkil etmekle kalmamış, onun yeniden üretilerek, çoğaltılmasına da vesile olmuştur.
Oryantalist bakış
Kıymetli yazar Etyen Mahçupyan televizyon programı Dönemeç'te buna benzer bir durumu kendi halkına karşı "oryantalist bir tavır" olarak nitelendirdi. Biliyorsunuz, oryantalizm ünlü düşünür Edward Said'in ipliğini pazara çıkardığı, bütünüyle Batı emperyalizminin uygulamalarını, yürürlükte kalmasını meşrulaştırmaya dönük, bir "doğu algısını" oluşturma sürecinin ideolojisidir. Rahmet Cemil Meriç'in de dediği gibi "sömürgeciliğin keşif koludur".
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/turkiye-ne-kuzey-kore-ne-iran-ne-de-cindir/haber-294962































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.