-Yahyalılı Hacı Hasan Efendi’nin vefatının 34. Sene-i devriyesi münasebetiyle–
Annem ve babamın yakın hizmetinde bulunması vesilesiyle çocukluğum dedem Yahyalılı Hacı Hasan Efendi hazretlerinin etrafında geçti.
Ailedeki herkes gibi ‘baba’ ya da ‘dede’ yerine ‘Hacıbaba’ derdik, hatta mahalledeki tüm çocuklar da ‘Hacıbaba’ veya ‘Büyük Hacıbaba’ derdi ona. ‘Hacıbabalarının’ gıcır gıcır kâğıt harçlıklarından alabilmek için bayramları iple çekerdi mahallenin çocukları.
Anneciğim daha genç kızken, gıyabında vasfını duyduğu Hacıbabamı rüyasında görüp mânen ona gönül bağı ile bağlanmış, “beni efendime hizmetkâr eyle ya Rab!” duaları kabul olmuş, vesileler zinciri ile Hacıbabamın gelini olmak nasip olmuş.
Sohbetlerin, dini faaliyetlerin yasaklı olduğu, baskı ve takiplerin yoğun olduğu zamanlarda bile ziyaretçisi eksik olmayan mütevâzi bir dergâhtı onun hanesi. Annem de bu dergâhta 21 yıl hizmet etmiş, her gün sohbete gelen onlarca misafire ikramlar hazırlamıştı. Babam ise Hacıbabamın yakın hizmetinde bulunmak amacıyla Kuran Kursu öğretmenliği vazifesini yerine ticaretle meşgul olmuştu.
Hacıbabam dar-ı bekâya irtihal ettiğinde orta ikinci sınıftaydım.
Devamı: https://www.insaniyet.net/yahyalili-haci-hasan-efendi-ve-genclik/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.