Şimdi nüfus akışı umabilecekleri hiçbir kaynakları kalmadı; Yahudi stoku tükendi. Savaş çıkarmakta hâlâ mahirler fakat savaşı kazanmak eskisi kadar kolay değil. Vaat, artık şüpheli görünüyor ve Büyük İsrail’e giderken ellerindeki Küçük İsrail’den olabileceklerinin daha çok farkındalar.
İsrail meselesinin odağını onlar yani Yahudiler teşkil ediyor. Şiddetli bir savaşın pimini bir kez daha çeken gene onlardı. Son savaş, Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde onların çıkardığı gerginliklerle başladı. Siyonist rejiminin kurucu karakteri olan “yerleşimcilik” gerçek ifadesiyle “işgalcilik” başından beri askerî bir tabiata sahipti. İsrail’in işgal ve ilhak stratejisinin bu başat unsuru anlaşılmadan Filistin’in işgali anlaşılamaz.
Eretz İsrail’e dönme ideali Yahudilerde 1789 Fransız Devrimi’nden evvel de vardı fakat devrim sonrasında kendi devletlerini kurma fikri siyonist örgütlerde gövdeleşti. Yahudi nüfusun en fazla olduğu Rus topraklarında artan “kıyımlar” göç düşüncesini tetikledi. Amerika’ya kaçan kitlelerden farklı olarak Hovevei Zion (Siyon’un Sevenleri) üyesi bir avuç Yahudi, adını her gün Tevrat’ta okudukları topraklara yöneldi. Bu ilk göç dalgasına ‘Birinci Aliyah’ dendi.
Devamı: https://www.gzt.com/gercek-hayat/yerlesimciligin-asker-tarihi-3593119
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.