Yıldız Tilbe garip bir kadın, garip ve ben onu hep sevdim. O bu camiada en saf, en temiz şekliyle kalabilen bir sanatçı olarak kendine has bir yer edindi. Bir gün zirvelerde bir gün karanlık kuyularda gezen Tilbe’nin bu sefer de eyvallahı yok.
Onun küçücük cüssesiyle koca koca devletlerin yapmadığı şeyi yaptığını gördüğümde “süper, süper, elhamdulillah” dedim.
Neydi koca koca ‘devletlerin’ ve koca koca ‘yazar çizerlerin’ yapmadığı ve Yıldız Tilbe’nin yaptığı?
X X X
İşte Tilbe’nin bedduası…
“Allah’ım İsrail’in hemen belasını ver.
Allah’ım Amerika’nın hemen belasını ver.
Allah’ım orada kanı akan çocukların yüzü suyu hürmetine, dinimizi hiç bir zaman aşağılara düşürme Ya Rabbim.
Sadece sana inandığımız ve Müslüman olduğumuz için bu hakareti görüyoruz. Allah’ım İsrail’in hemen belasını ver.
Hemen Allah’ım!
Oradaki çoluk çocuğun yüzü suyu hürmetine Ya Rabbim.
Şunu da söylemek istiyorum: Zaman kötüden yana işleyebilir ama işi iyiden yana bitirir her zaman. Oradakiler sadece ‘Allah-u Ekber’ dediği için ölüyorlar. Ölüyorlar; sizin zulmünüzden kurtuluyorlar. Fakat öyle bir yere gidiyoruz ki; o tarafta sizin ölecek yeriniz de olmayacak. Ölmeyeceksiniz onlar gibi ölüp de kurtulamayacaksınız. Orada hiçbir yere kaçamayacaksınız. Orada dünyanın bütün ileri olan silahlarınız karşısında sadece küçük taşları olan insanlar var karşınızda. Şimdi cehenneme çevirdiğiniz Gazze gibi, gerçek cehenneme girdiğiniz zaman sizi kurtaracak ne Allah’ınız ne kitabınız ne imanınız… hiçbir şeyiniz olmayacak. Bunu da ben buradan söylüyorum: Allah-u Ekber!..
Allah’ım döne döne İsrail’in belasını ver Ya Rabbim.
Ne olur bu duaların yüzü suyu hürmetine Allah’ım.
Yıldız Tilbe’nin duasına canı gönülden “Amin”
Şahsım adına Yıldız Tilbe’yi aradım, teşekkür ettim, duasına icabet ettiğimi söyledim.
Hayırlı uğurlu olsun.
Ramazan bayramınızı tebrik ederim. Uyanışa, berekete, muhabbete vesile olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.