24 Kasım Öğretmenler Günü münasebeti ile düzenlenen program ‘’Hayat her daim öğrenmedir; öğretmen de her an öğrenen ve öğreten…’ düsturundan hareketle düzenlenen programda ‘Edebiyat, Kültür, Eğitim Meseleleri’ katılan Eğitimci / Yazarlar tarafından masaya yatırıldı.
Konferansa, Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyemiz Eğitimci / Yazar Rana İSLAM DEĞİRMENCİ’nin yanında Eğitimci / Yazar Şükran YARGI ve Eğitimci / Yazar İsmail AKSOY konuşmacı olarak katıldılar. Oturum Başkanlığını TYB Ankara Şubesi Genel Başkan Yardımcısı Araştırmacı / Yazar Güner Dinçaslan yaptı.
İlk konuşmacı Eğitimci / Yazar İsmail AKSOY oldu. AKSOY konuşmasına ‘Ey insan, kendini oku!’ uyarısını dile getirerek başladı. Yazar hayatn; ömür, algı, tutum, davranış, zihniyet zinciri ile an be an inşa edilen değerler sistemi olduğunu vurguladı. 28 yaşında Milli Eğitim yöneticiliğine başlayan Yazar, Milli Eğitimin çeşitli kademelerindeki görevleri sırasında edindiği eğitim, kültür ve hayatla ilgili duygu, düşünce ve tespitlerini aktardı. ‘Hayat’ kavramının çeşitli disiplinlerdeki (din, kültür, sanat ve bilim) farklı yönlerini aktaran konuşmasını ‘Yaratıcının beklediği hayatı okumaktır’ sözü ile noktaladı.
İkinci konuşmacı Şükran YARGI idi. Eğitimci / Yazar, ‘Eğitimin Farklı Sorunları’ başlıklı konuşmayı gerçekleştirdi. Milli Eğitimin çeşitli görev ve kademelerinde yer alan YARGI, eğitimin veli, okul, idareci, toplum açısından beklenti ve sorunlarını ‘yaşadığı kesitlerle’ dile getirdi. Bu sorunlara çare olabilecek önerileri ortaya koydu. Beş yıl Almanya’da da görev alan konuşmacının anlattıkları eğitim konusunda bir kıyas yapabilmeye de imkan sağladı.
Programın ev sahibi konumundaki Rânâ İSLÂM DEĞİRMENCİ ‘Edebiyat Edeptir’ başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Edebiyatın hayatın ta kendisi olduğunu ve hayatın her alanına, insanın davranış, düşünüş ve tavrının her zerresine nüfuz ettiğini, Yazarlık ve Düşünürlüğün de bir nevi eğitimcilik olduğunu- vurgulayan DEĞİRMENCİ, yıllardır süregelen beyinleri sözel ve sayısal ayırmanın yanlışlığı üzerinde de durarak ‘edebiyat’ disiplinin sayısal ve sözelin üstünde ‘anahtar’ bir disiplin olduğunun dile getirdi. Edebiyatın, yazma okuma, anlama, anlatma teknikleri ve düşünme yöntemleri ile insanın inşasındaki önemli rolünün de altını çizdi.
Konuşmacıların tamamı; eğitimin ve kültürün ayrılmaz< bütünlüğünden ve bu bütünlüğü sağlayacakların da eğitimci ve fikir adamlarının olduğunun ve gençlere, çocuklara bilinçli çalışmalarla eğilinmesi gerektiği noktasında hemfikir oldular.
Programa çok sayıda eğitimci ve öğrenci ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri katılım sağladı. Konuşmacıların konuşmalarından sonra dinleyiciler, konuşmacılara sorular sordu; kendi düşüncelerini de dile getirdi. Konuşmalar / Soru-cevaplar şeklinde iki oturumda gerçekleşen program dinleyicilerin de konuya düşünceleri ile katılımıyla ‘forum’ havasına büründü. Konuşmacılar ve dinleyiciler; ‘edebiyat, kültür, eğitim meseleleri’ konusuna önemli bir girizgah olan programın verimli geçtiği kanaatine varırken; bu konunun genişliği ve önemi sebebi ile belli bir plan dahilinde devam eden programlar şekline dönüşmesi ortak isteklerini dile getirdiler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.