“Romanımız Bize Özgü Değil”

5. Türkiye Yazarlar Birliğinin 40. Yılı dolayısıyla Dokuz Eylül Buca Eğitim Fakültesi konferans salonunda iki oturum şeklinde yapılan “Türk Romanı” panelinde konuşan Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitelerine mensup akademisyen panelistler Romanın 40.yılını farklı boyutlarda ele alarak tartıştılar.

5. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi ile Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesinin ortaklaşa düzenledikleri “Türk Romanı” panelinde Prof.Dr. Yavuz Akpınar, Prof.Dr. Fazıl Gökçek, Prof.Dr.Cafer Şen, Doç.Dr. Sabahattin Çağın, Yrd.Doç.Dr. Mehmet Özer, Ümmihan Nergiz konuşmacı olarak katıldılar.

5. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden Prof.Dr. Fazıl Gökçek “Roman bütünüyle Avrupai bir türmüdür yoksa bizim eski edebiyatımızda bir karşılığı var mıdır? Bu soruya kesin bir cevap vermek zor. Türk romanı Ahmet Mithat Efendi’nin açtığı yolu izleseydi daha bize özgü bir romanımız olurdu “dedi. 

Türkiye Yazarlar Birliğinin Kuruluşunun 40.yılı dolayısıyla İzmir’de “Türk Romanı” panel gerçekleştirildi.

Dokuz Eylül Buca Eğitim Fakültesi konferans salonunda yapılan panelde Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesinden öğretim Üyeleri iki oturumdan oluşan Panelde Türk Romanını konuştu.

            Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesinin işbirliğiyle yapılan panelin açılış konuşmasında Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi başkanı A.Levent Ertekin, Türk romanın 1872’de başlayan serüvenine atıfta bulunarak Panelin Türk Romanının süreç içinde geldiği noktanın konuşulacağını, panelin kültür hayatımıza katkı sağlaması temennilerinde bulundu.  Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. İlyas Yazar ‘da açılış konuşmasında Türkiye Yazarlar Birliği ile gerçekleştirilen bu etkinliğin önemine vurgu yaparak panelin kültürel anlamda katkı sağlamasını arzu ettiklerini belirtti.

            Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Öğretim üyelerinden Doç.Dr. Sabahattin Çağının moderatörlüğünü yaptığı Panelin ilk konuşmacı Ege Üniversite öğretim üyelerinden Türk Dünyasının yakından tanıdığı Prof.Dr. Yavuz Akpınar’dı.

Akpınar, Türk Dünyasında Romanın Türkiye’den ayrı değerlendirilmemesi gerektiği üzerinde dururken özellikle İsmail Gaspıralının  Türk Dünyasında Azerbaycan, Tataristan ve Türkmenistan edebiyatına önemlim katkılar sağladığını, Türk dünyasında farklı tarz romanlarında İsmail Gaspıralıyla denendiğini ifade etti.

İkinci konuşmacı Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesinden Prof.Dr. Fazıl Gökçek ise  Tanzimat Dönemi Türk Romanı ve çevirilerin Türk romanının başlangıcı olduğuna temas ederken “Türk romanının ilkleri daha çok romantik  yazarların özellikle de  Fransız edebiyatının  ikinci sınıf yazarları üzerinden olmuştur” şeklinde konuştu. Gökçek Türk romanının Ahmet Mithat’ın çevirileriyle başladığına dikkat çekerek “Roman bütünüyle Avrupai bir türmüdür yoksa bizim eski edebiyatımızda bir karşılığı var mıdır? Mesneviler, halk hikâyeleri, meddah anlatıları vb. Bu soruya kesin bir cevap vermek zor. Türk romanı Ahmet Mithat Efendi’nin açtığı yolu izleseydi daha bize özgü bir romanımız olurdu “dedi.  

Dokuz Eylül Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr.Cafer Şen ise Romanda Postmodern açılımlardan bahsederken Freund’un psikoanaliz kuramına atıfta bulunarak romanda postmodernlikle aslında bir belirsizlik, kimliksiz  bir yapı anlatılmak isteniyor” dedi.

Türk Romanı panelinin ikinci oturumunda konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi öğretim üyelerinden Doç.Dr. Sabahattin Çağın Türk romanında kadın konusuna sistematik bir yaklaşımla tasniflerini yaparken son dönemde feminist yaklaşımların romanda kadın konularına daha bir ağırlık verdiğini ifade etti.

Buca Eğitim Fakültesinden Yrd. Doç.Dr Mehmet Özer Türk romanında Kurtuluş savaşı konusunun Türk romanında işlenişinin o yıllarda gazete sayfalarında kalan milli mücadele romanlarının basılmayışından dolayı tam bir envanter çalışması yapılmadığına dikkat çekerek “Konunun edebiyat bilimi açısından gereken değerlendirmenin yapılabilmesi için bunlarında kitaplaştırılması veya incelenmesi gerekir” dedi.

Milli Mücadele yıllarına ait romanlarının yazılmasının farklı ele alındığına temas eden Özer “Yazılan romanlarda temelde bir destan üslubu ve havası görülmekte. Objektif bakış açısından uzak bir şekilde işlenen romanlarda dramatik insan boyutları ele alınmamakta. Konu destani boyuttan kurtarılmalı” şeklinde konuştu.

Panelin son konuşmacısı Ümmühan Nergiz ise Türk romanının başlangıcını teşkil eden ve bu güne kadar en belirgin çizgi olarak gösterilen Ahmet Mithat Efendinin takipçisi olan Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi gibi isimlere dikkat çekerek Ahmet Mithat çizgisinin edebiyatımızda takipçileriyle bir hayli, etkili olduğunu ifade etti.

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir şubesiyle Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesinin işbirliğiyle düzenlenen “ Türk Romanı” paneli öğretim üyeleri ve öğrencilerden oluşan kalabalık bir dinleyici gurubu tarafından ilgiyle izlendi.