• İstanbul 17 °C
  • Ankara 20 °C

TYB İstanbul Şubesinden Sansüre Tepki

TYB İstanbul Şubesinden Sansüre Tepki
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi'nde "Mavi Kuş", "Reis Bey" ve "Aşk Bir Zamanlar (Gazale)" oyunlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları'nın repertuarından çıkartılmasına ilişkin basın toplantısı düzenlendi.

TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, "Necip Fazıl, İskender Pala ve Mustafa Kutlu'nun eserlerinin repertuardan çıkarılması yerinde bir karar olmamıştır, bu kararı reddediyoruz, benimsemiyoruz, İstanbullular olarak kınıyoruz." şeklinde konuştu ve şunları söyledi:

‘CHP’li Belediyenin Faşist Tutumunu Kınıyoruz’

“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun seçim döneminde kullandığı kucaklayıcı dilin sadece oy toplamaya yönelik olmadığını İstanbullular görmek istiyordu. Zira belediyenin kazanılmasında bu dil etkili oldu. CHP’nin klasik kutuplaştırıcı, ötekileştirici, toplumun değerlerine düşman siyasetinin dışında bir bakış açısıyla CHP’li başkanın yeni bir yönetim anlayışı sergileyeceği havası vermesi, toplumun bazı kesimlerine ‘belki’ dedirmişti. Ama repertuardan kaldırılan oyunlara baktığımızda CHP’nin düşmanca politikasının yeniden hortladığını görüyoruz.

CHP bu milletin inancına her zaman düşmandır, seçimlerde oluşturdukları algıya kanmayın” diyenleri haklı çıkarttılar. Necip Fazıl gibi, Mustafa Kutlu gibi Türkiye’nin ortak değeri haline gelmiş isimlerin yazdıkları oyunlara karşı uygulanan bu tutum kabul edilebilir bir tutum değildir. Muhafazakâr sanatçılara, aydınlara hayat hakkı tanımayan bağnaz CHP zihniyeti tekrar sahneye çıkmıştır. Türkiye bu oyunu yakın tarihin birçok döneminde görmüş ve sorumluları asla affetmemiştir. Bugün tiyatrolarda sergilenen partizan tavrı unutmayacak, affetmeyecektir. Sayın İmamoğlu diliyle kucaklıyor ama icraatlarıyla âdeta tekme tokat saldırıyor. Göreve geldiği andan itibaren her şeyi kaydeden aziz milletimiz bu bağnazlıkları da görüyor ve kaydediyor. Zamanı gelince mutlaka demokratik çerçevede tavrını gösterecektir. Türkiye’nin normalleşmesi hangi parti olursa olsun kendisinden olmayanlara da gösterdiği anlayış ve müsamaha ile mümkün olacaktır.

Ak Parti döneminde her görüşten insanın yazdığı oyunlar sahnelenmiş, herhangi bir kısıtlama olmamıştır. Öyle ki Sayın Cumhurbaşkanımızı eleştiren oyunlar bile kendisine yer bulmuştur. Fakat CHP zihniyeti yetkiyi aldığı kısa süre içerisinde faşist bir tarzla kendi zihniyetine uzak gördüğü isimleri dışlamıştır. Bunun Türkiye’ye kazandıracağı hiçbir şey yoktur. Tekrar bu faşist tutumu kınadığımızı belirtiyor ve aziz halkımızı Necip Fazılların, Mustafa Kutluların eserlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

‘Kültürel zeminde buluşmak zorundayız’

Şair ve yazar Ali Ural, farklı dünya görüşlerine ve inançlara sahip kişilerin kültür paydasında buluşabildiğini söyledi. Bir milleti millet yapan en önemli unsurun ortak kültürel değerlerden beslenmesi olduğunun altını çizen Ural, şunları kaydetti:

"Bir an önce kültürel zeminde buluşmak zorundayız. Burada olmazsa olmazımız, vazgeçilmezimiz milliliktir, yerliliktir. Hepimiz pekâlâ antiemperyalist çizgide buluşabiliriz. Türkiye'nin bütün değerleri burada buluşabilir ve buluşmalıdır."

‘Konunun parayla veya israfla ilgisi yok’

Yakaza Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Birol Cürgül, "İBB Kültür Daire Başkanı Hülya Muratlı'nın açıkladığı, daha doğrusu bir soru üzerine cevap vermek zorunda kaldığı bu üç oyunun repertuardan kaldırılması olayı rastlantısal veya dönemsem bir şey değil" dedi.

Konunun parayla veya israfla ilgisinin bulunmadığını vurgulayan Cürgül, şunları kaydetti:

"Asıl israf zaten bütün masrafları yapılmış oyunların kaldırılması. Mavi Kuş oyununun henüz daha yeni sahnelenmiş olduğunu biliyoruz. Birkaç kez gösterildi, biz daha izleme fırsatı bile bulamadık, sezonun sonunda sahneye koyulmuştu. Bu yapılan bütün masrafların çöpe atılması demek."

‘Asıl israf bu oyunları sahneden kaldırmak’

Türkiye'nin yetişmiş değerli insanlarının, şair, yazar, edebiyatçı, sanatçı ve fikir adamlarının kaleme aldığı eserlerin toplumla buluşmasına engel olunduğunu ifade eden Cürgül, "Asıl israf bu oyunları sahneden kaldırmaktır. Asıl israf bu fikri, sanatsal ve edebi değeri yüksek eserlerin halktan uzaklaştırılmasıdır." diye konuştu.

Cürgül, toplumun değer, kültür ve inancını yansıtan, bunları dillendiren büyük yazarların eserlerinin sahnelenmesi gerektiğini söyledi. Uygulamanın ideolojik körlük ve saplantı denebilecek bir davranış biçiminin sonucu olduğunu belirten Cürgül, "Bir kamu kurumu olan Şehir Tiyatroları tarafından konuya ideolojik bir körlükle yaklaşılması ayrıca düşündürücü bir olay." değerlendirmesinde bulundu. Cürgül, "Kaldırılan oyunların ve örneği çok az olan diğer güzel eserlerin sahneye konulması için diğer belediye başkanlarını konuya duyarlı olaya davet ediyorum." dedi.

‘Burada çok vahim bir durum var’

Oyunbozan Atölye Sanat Yönetmeni Yaşar Elmas, yönettiği tiyatro oyunlarından örnekler vererek bunların hiçbirinin Şehir Tiyatroları bünyesinde oynanmadığını, örnek olması için fedakârlıklar yaprak bunları sahnelediklerini ifade etti.

Repertuardan bazı oyunların çıkartılmasının kabul edilemeyecek bir şey olduğunun altını çizen Elmas, "Durumu tersinden okumayı deneyelim. 25 yıl önce Shakspeare, Gogol, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal oyunlarını repertuardan kaldırsalardı ne olurdu? Burada çok vahim bir durum var. Bu çok acı bir şey." şeklinde konuştu.

Mustafa Kutlu'nun Anadolu irfanının son aktarıcısı ve ideolojik tarafı olmayan Türk öyküsünün yaşayan en iyi anlatıcılarından biri olduğunu vurgulayan Elmas, "Hepi topu iki oyunumuz var ve sezon açılışında ilk yapılan şey bunları kaldırmak oluyor. Bu asla kabullenilebilecek bir şey değil." dedi.

Şehir Tiyatroları'nın bu tutumunu sonrasında Devlet Tiyatroları'nın bu oyunlara sahip çıkması gerektiğini belirten Elmas, şunları ekledi:

"Mavi Kuş, galasını bile yapamadı, yetkililerden biri maliyetten bahsediyor, israf diyor, alakası yok. Diğeri de diyor ki 'ideolojik', Mustafa Kutlu'nun neresi ideolojik? Mavi Kuş hikâyesinin neresi ideolojik? Böyle bir şey olabilir mi! Buna bir tepki verilmesi lazım. Aynı şeyi biz yapsaydık karşı mahalle Türkiye'yi ayağa kaldırırdı."

‘Tasarruf gibi argümanlar boşlukta kalıyor’

Sinema yazarı İhsan Kabil ise farklı zihniyet dünyasına sahip oyunların da repertuvarda yer alması gerektiğini belirterek "Bunların yanında olabilirdi, sanki özellikle seçilmiş gibi duruyor. Tasarruf gibi argümanlar boşlukta kalıyor. Hoş bir manzara değil ideolojik görünüyor." ifadesini kullandı. Edebi varlıklarımıza, tiyatro, sinema ve müzik çalışmaları gibi kültürün bütün çalışmalarına eşit mesafede olunması gerektiğine vurgu yapan Kabil, şunları söyledi:

"Umarım bu karar düzeltilir, Şehir Tiyatroları daha yerli hissiyatla insanı merkeze alan, insanın yeryüzündeki varoluşsal duruşunu gözeten, daha hakkaniyetli bir tavır, algılayış ve anlayış içinde olur ve bütün toplumu kucaklayıcı bir sahneleme yöntemine girişir diye ümit ediyoruz."

Bu haber toplam 669 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim