TYB İzmir Şubesi'nde Yunus Emre konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi Başkan Yardımcısı Şair ve Yazar Naci Gümüş; selâmlama konuşmasından sonra;

“Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesinin Geleneksel Cumartesi Kültür Sohbetleri kapsamında 2017 Sonbahar Etkinlikleri programının üçüncü haftasında yani bugün değerli bir öğretim görevlisi, hocaların hocası, saygıdeğer ablamız Fahriye İpekçioğlu ile Yunus Emre’nin şahsi manevisi etrafında buluşmak üzere toplanmış bulunmaktayız. Hepiniz hoş geldiniz. Onur verdiniz.” dedi.

Fahriye İpekçioğlu’nun özgeçmişi okunduktan sonra Naci Gümüş; “Açış konuşmamın hitamında sevgi ve saygılarımı yineler hocamız Sayın Fahriye İpekçioğlu’nun kürsüye teşriflerini arz ederim”  daveti üzerine kürsüye geçen Sayın İPEKÇİOĞLU; “Önce nereden başlamalıyım. Elbette Yunus Emre Divanı’ndan. O bir derya. O deryaya dalanın mutlu olmaması mümkün değildir” dedikten sonra Yunus Emre’nin yaşadığı dönemi anlattı. Mevlana ile çağdaş olduğunu, şiirlerinden onun meclisine katıldığını biliyoruz, diyen İpekçioğlu; “ Yunus Emre ile Türkçenin altın çağı başlamıştır” noktasına vurgu yaptı. Genellikle Yunus Emre’de sevgi temasını işleyen konuşmacı; “Âşık anlamına gelen ‘EMRE’ kelimesinin 13. Ve 14. Yüzyıllarda çok kullanıldığı, bir topluluğu belirlediği veya unvan olarak kullanıldığını” belirtikten sonra “Yunus Hacca gitmemiştir. Yunus’a göre aşkın ayı, yılı yoktur.” Dedi.

Söyleşinin bitiminden sonra Şube Başkanı Mahir Adıbeş tarafından Fahriye İpekçioğluna “Katılım Belgesi” takdim edildi, hatıra fotoğrafları çekildi. Bir müddet daha dernekte ayaküstü sohbetlerle muhabbet devam etti.