İstanbul'un en güzel mevsimi erguvan zamanıdır. Hiçbir renk, hiç bir bahar belirtisi erguvan kadar İstanbul olamaz.
Erguvan geçmiş zamanların İstanbul'undan, Boğaziçi'nden bugüne bir esinti, bir renk, bir koku, bir imge... Erguvan bu bakımdan yaşayan, her dem taze olan bir nostalji duygusunu diri tutar. Eskimeyen duyguların canlılığıdır renkleri, naif bedeni, dalları geçmişin hatıralarını taşır...
Bu duyguyu en iyi Boğaziçi'nde uzaktan yapacağınız seyirde belki bir gemi gezintisi yaşatabilir. Geçmişin seyirlik tadı... Hala yeşilin betona karşı direndiği, yenilmediği Boğaziçi sırtlarında öbek öbek kendini gösteren erguvan renkleri geçmişten ne kadar iz taşıyorsa bugününe de o denli yakışıyor.
Ahşap köşklerin, evlerin bahçelerinden dışarıya taşan erguvanlar geçmiş zaman İstanbullarının dünya tasavvurunu, estetik algısını, güzellik duygusunu nasıl aksettiriyor, adeta tüm bir hayat algısını ağacı, dalları ve rengiyle nasıl özetliyorsa bugünün İstanbul'una da o denli denk düşüyor.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/erguvan-fanilik-estetigi/51387































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.