Baştan belirtmeliyim; bu yazı ilahiyat açısından bir Selefilik ya da başka bir itikadî, amelî mezhebin incelemesi değildir. Kur'an ve Sünnet çerçevesinde ve kaydıyla bir Müslüman farklı yorumlara, içtihatlara uyabilir. Bu çerçevede İslami anlayışlar içinde tercih hakkının olduğu izahtan varestedir.
Dinin mensubiyet, mezhep anlayışının kültürel, sosyolojik boyutunun ise bundan bağımsız olarak sonuçları, tezahürleri tartışılabilir. Yeni Selefilik adı verilen, daha çok Vahhabiliğe yakın duran din anlayışının son dönemde neden belli çevrelerde/coğrafyalarda yaygınlık kazandığı, cazibe haline geldiği, nasıl bir dinamizmi tetiklediği soğukkanlılıkla incelenmeye değer. Özellikle Hanefi/Sünni/tasavvufi geleneğin baskın olduğu, bu geleneğin güçlü tezahürlerinin bu zamana kadar temsil edildiği bölgelerde bir tür retçi, dışlayıcı, uzlaşmaz tutumların, azınlık da olsa, gençler arasında revaç görmesinin dini boyutlarından çok siyasal, sosyolojik nedenleri üzerinde ciddiyetle durulması gerekiyor.
Yazının devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/isidin-sosyolojisi/55337































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.