Her kavramın popülerleştiği oranda içeriği kayboluyor. Muhtevası anlam yüklü olan her şey buharlaşıyor. Bölgemizde yaşadıklarımız içeriği boşaltılmış değerler, ilişkiler ve çıkarlar üzerinden değerlendiriliyor. Her gelişmenin dar stratejik sonuçlarını, amaçlarını gözeterek okuyor; buna karşı strateji üretmeye çalışıyor zihinlerimiz. Oysa stratejiyi etkileyen, belirleyen değer, tecrübe yok farz edildiğinde Makyavelist ahlaksızlığa düşmemek ne mümkün.
Arap baharıyla başlayan süreç, Suriye'deki iç savaş sonrası gelişmeler ve güncel olarak da IŞİD denklemi ve Amerika'nın karşı stratejisini güç ilişkilerine indirgeyerek okumak; bizi, kurgusuna dahil olmadığımız bir senaryonun içinde figüran olmaya iter.
Son olarak medyada kullanılan IŞİD odaklı haberlerin veriliş tarzı ve başta siyasi karar vericilerin kullandıkları dilin, geliştirildikleri söylemin analizi yapıldığında olayın aslında bir medeniyet perspektifi sorunu olduğu ortaya çıkıyor. Herkesin olur olmaz her durum için kullanıp içini boşalttığı 'medeniyet' bakış açısının en iyi tezahür ettiği, ne olup bittiğine ancak bu bakış açısıyla değerlendirdiğimizde anlayabileceğimiz durum tam da burası.
Yazının devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/neo-oryantalizme-isid-takviyesi/55840































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.