• İstanbul 15 °C
  • Ankara 18 °C

Alev Alatlı: Susmak benim kitabımda züldür

Alev Alatlı: Susmak benim kitabımda züldür
Yandaşlık algısına vurgu yaptığınız için soruyorum. Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü’nü yandaş olduğunuz için mi aldınız?

Hiçbir ödül yoktur ki siyasi tınısı olmasın. Ben 2006’da “Mikhail A. Sholokov 100. Yıl Roman Ödülü”ne de layık görüldüm. Layık görenler, IMF’nin elinde oyuncak olan ekonomik reformlarının trajedisinden fevkalâde müteessir olan yurtsever Rus aydınlarıydı. Ödülün gerekçesi de “Halden anlayan bir Türk aydını” olmaklığım. Aynı çevreler, Nobel ödülünün “Stockholm’un liberal farmasonları’ tarafından ‘pasifist, enternasyonalist, bîtaraf, sözde-komünistlere’ verildiğini” söylerlerdi. Nitekim Soljenitsin’e verilmesini Rusya’ya hakaret saydılar. “Batı, 1970 Nobel ödülünü Soljenitsîn’e verecek kadar ileri gittiyse, bir nedeni olmalı.” diyorlardı. 2014 Cumhurbaşkanlığı ödülüne gelince, Kutbü’n Nâyî Niyazi Sayın’la birlikte anılmak benim için şereftir. Keza, Yaşar Kemal, Turgut Cansever, Sezai Karakoç, Halil İnalcık gibi isimlerle aynı platformu paylaşmak da öyle. Selim İleri’den Oya Eczacıbaşı’na, Ahmet Kaya’ya geniş bir yelpazeyi gözeten AK Parti iktidarının en azından Cumhurbaşkanlığı katında “yandaş” kollamadığı açıktır

.Cumhurbaşkanlığı ödülleri 2005’den beri veriliyor. Size gelinceye kadar sessiz sedasız gerçekleşirdi. Siz niye gündeme oturdunuz?

Konuştuğum için. Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür edip, Beştepe külliyesinden etliye sütlüye karışmadan sessizce ayrılmak da vardı, şüphesiz. Ama mahallenin ortak bilincine ters düşen çıkışlara iyi gözle bakmayanların hışmına uğramamak için susmak benim kitabımda züldür, düşkünlüktür. Bakın, ben edebiyatın bir tarafıyla muhbirlik, diğer tarafıyla da kehanet olduğunu savunan biriyim. Bir Türk yazarının en çetin görevinin gerçeğe hizmet etmek, ülkeyi şekillendiren gerçekleri sergilemek olduğunu düşünürüm. Nitekim yerlilerin dilinden ve deneyimlerinden uzak düşmemeye özen göstermem de bundandır. Cumhurbaşkanlığı Büyük Ödülü ile onurlandırılıyorsanız, haysiyet cellatlığı, iftira, itibarsızlaştırma, aforoz, linç vs. vs… Bütün bu aşağılık girişimleri göğüslemek, insanlara duymak istemediklerini söylemeye devam etmekle yükümlüsünüz demektir.

Mahalle diyorsunuz, peki, siz hangi mahalledensiniz?

Muhacir mahallesinden. Ben muhacir mahallesindenim. Ciddi söylüyorum. 1912 Balkan Göç’ünden bu yana, ailemizden olup da aynı kabristana gömülebilme lüksüne erişmiş tek karıkoca benim annemle babamdır. Geri kalanlarımız, Makedonya Prilepe’sinden Anadolu’ya uzanan o uzun dağınık güzergâhta düştükleri muhtelif şehirlerde gömülüdürler.

Ödül töreninde bahsettiğiniz göç bu değildi ama?

Haklısınız, bu değildi. Gerçi, törende kısa bir tanıtım filmi gösterildi. Orada muhacerete atıf yapılmıştı, 1390’larda Sultan Yıldırım Beyazıt’ın Manastır Sancağı’na yerleştirdiği Karamanlı Yörük Türkmenlerindeniz biz. Hacı Bektaş Veli’nin kırk yiğide kılıç kuşandırıp suyun öteki tarafına gönderdiği şeklindeki esatiri benimseyenlerden. Benim sözünü ettiğim hicret ile bu hicret arasındaki benzerlik, her ikisinin de yönünün Batı’dan Doğu’ya olması.

İslâm’a ulaşmak demiyor, “ilâhiyat”a ulaşmak diyorsunuz?

Doğru. Bana göre aslolan, nizam-ı âlem, yani büyük resimdir. Higgins parçacığıyla, uzay aracı Rosetta’yla, Schrödinger’in kedisiyle, her gün yeni bir nano cüzünü keşfettiğimiz büyük nizam-ı Rabbü-l Âlem’in. Her yeni bilgiyle zihnimizde yeniden şekillenen kâinatların, varsa günümüzdeki İslam tasavvuru ile örtüşmediği enstantaneler, İslam’ın hasmının bilim değil, eksikli, hatta belki de ayıplı yorumu olduğu düşüncesi. İlâhiyatın bütününe teksif olmak gerekir diye düşünürüm. Kusur örter çünkü.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/soylesi/alev-alatli-susmak-benim-kitabimda-zuldur-h49320.html

Bu haber toplam 913 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim