Türkiye'de, bir zamanlar, şimdi tedavülden epeyce düşen bir kavram, çok sık kullanılırdı: İkinci Cumhuriyet. Bu kavrama iki sebeple hiçbir zaman derin bir sempati duymadım. Birincisi, cumhuriyet tarihi dönemlere ayrılacaksa, numaralandırmanın yanlış yapıldığını düşünmemdi. Bir döneme bir numara atfetmek için belirgin dönüm noktasının olması, önemli olayların vuku bulması lâzımken ikinci cumhuriyet adlandırması buna dikkat etmeyen bir yaklaşım olarak tezahür etmişti. Oysa, meselâ, demokrasiye dönüşü ve darbeleri esas alarak şöyle bir numaralandırma yapılabilirdi: I. Cumhuriyet:1923(1925) -1950; II. Cumhuriyet 1950-1960; III. Cumhuriyet 1960-1980; IV. Cumhuriyet: 1980 sonrası. Bu numaralandırmada belki 1980 ve sonrası ihmâl edilerek 2014 itibariyle 1960'da (veya 1961 Anayasasıyla) başlayan III. Cumhuriyet döneminde olduğumuz söylenebilirdi, çünkü 1982 Anayasası 1960 darbeci zihniyetinin ve vesayet sistemin devamı ve takviye edilmesiydi. İkisi arasında ideolojik ve kurumsal süreklilik vardı.
Yazının devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/atillayayla/ucuncu-cumhuriyet-olusurken/55607































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.