• İstanbul 14 °C
  • Ankara 20 °C

Bekir Sıddık Soysal: “Modernite, çelik tabanlı ayaklarıyla geleneğin üzerine bastı, ezdi ve geçti.”

Bekir Sıddık Soysal: “Modernite, çelik tabanlı ayaklarıyla geleneğin üzerine bastı, ezdi ve geçti.”

    -“Sanat var olmasaydı, gerçeğin kabalığı dünyâyı katlanılmaz kılardı.” diyor bir yazar. Başka bir yazar da diyor ki: “Sanat, ruhunuzun size seslenmesi ve sizin cevaplamanızdır.” Size göre nedir sanat?

            – Sanat bir ibdâ faaliyetidir. Yaratıcı muhayyilenin kanatları ile ulaşılan bir güzellik irtifâıdır. İnsân zihninde ve elinde şekillenen bir yegâneliktir. Yani orjinallik diyoruz ya…

            Alelâdelikler dünyâsından soyutlanarak; iç ve dış âlemimizi farklı açılardan kavramak, zevk-i selîm iklîmi oluşturmak suretiyle, insân hayâtını anlamlandıran ve insâna güzeli temrîn ettiren yüksek bir disiplindir.

 

            Sanat, zıtlıkların ahengini bulmaktır. Derûnî çelişkilerin sükûn bulduğu, ahengin zemininde vücût bulan ve rûhlara açılan bir sonsuzluk ufkudur. Bir varoluş iradesidir. Tasavvur, tasarım ve ilhâm ile başlayan ve eserle neticelenen bir vetîredir.

            -Sanat neyi hedefler? Nihâî hedefi nedir?

            – Esas itibariyle ilmin gayesi hakîkat, felsefenin gayesi hikmet, sanatın gayesi güzelliktir.

 

            Sanat meyliniz ne zaman ve nasıl başladı? Sanatla alakanız tam olarak nedir? 

            – Sanata meyilim, çocukluk yıllarında başladı diyebilirim. Bu hep böyledir, Sanat ilgisi çocuklukla başlar. Sonra iltifât, mârifet illiyeti üzerine bir seyir takip eder. İlkokul öncesi dört yaşımda, Merhum Ağabeyimin teşvik ve desteği ile okuma-yazma öğrendim. Ağabeyim özel albenisi olan defterler yapıyordu. Çok sayıda kurşun kalemler, boya kalemleri alıyordu. Yazıp çizdiklerimi iş ve arkadaş çevresinin ilgisine sunuyordu. Yoğun bir alâka ve iltifât ile ödüllendiriliyordum. Yazı ile başlayan el faaliyeti bir süre sonra resme yöneldi. Defterlerim yetersiz kaldı. Yerlere, duvarlara çizmeye başladım. Kalemin yerini tebeşir almıştı. Harçlıklarımı çikolata yerine kırtasiyecilerde harcıyordum. Evden başlayıp sokağa taşan bu çizimler, çevre kirliliği problemine rağmen hoşgörü ile karşılandı. Görenler; “Bu mu yaptı bunları, aferin.” diye taltîf ediyorlardı.

Devamı: https://www.maarifinsesi.com/modernite-celik-tabanli-ayaklariyla-gelenegin-uzerine-basti-ezdi-ve-gecti/

Bu haber toplam 239 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim