Bazen krizleri avantaja dönüştürmek mümkün olur. Türkiye’nin bulunduğu coğrafya, içinden geçilen zaman aralığında bu imkanı veriyor gibi.
Suriye konusu, ABD ile Rusya’nın kararlarına kaldı, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere hemen tüm diğer oyuncular, yardımcı oyuncu haline geldi. Suudi Arabistan’da neredeyse darbe diyeceğimiz bir siyasi değişim oldu, bu Ortadoğu’da ABD’nin değiştirdiği politika ile gayet uyumlu. Zira ABD, Ortadoğu’da muhalif güçler denen kesimler içindeki radikal unsurları destekleyen her yönetimle ilişkilerini germe kararı almıştı. Ayrıca, Irak ve Suriye’nin bölünme ihtimallerini ortadan kaldırmaya çalıştığını, bu çerçevede kısmen İran’ı da kazanmaya çalıştığını hatırlamak gerek. İran ile yapılan her ‘kazanma’ pazarlığının radikal kuruluşlara destek konusunu kapsadığı, bir dizi örnekle anlaşılabiliyor.
Öte yandan Kıbrıs’ta sürüp giden ancak sonuç alınması zor görünen bir süreç yaşanıyor. Anlaşıldığı kadarıyla AB’nin bu sürecin kenarında durduğu, esas olarak ABD’nin gözetim yaptığı bir durum söz konusu.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/abyi-turkiyeye-yaklastirabilecek-konjonktur/yazi-871492































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.