Ramazan ne kutlu bir mevsim! Mümin gönüllere Rabbleri katından gelen bir ferahlık. Susamış ruhlara su, yüklerinden kurtulmak isteyene deva, arınmak isteyene mağfiret ayı. Bu öyle bir zaman dilimi ki, insan hiçbir anını gözden kaçırmak istemiyor, doya doya yaşamak, her anı hissetmek istiyor. Zaten o kadar çabuk geçiyor ki bu mübarek ay, tadı damağımızda kalıyor adeta.
Ramazan insana değer kattığı gibi, mekana da uğruyor, onu da güzelleştiriyor. Şehir bambaşka bir kisveye bürünüyor, orucun dinginliğini bize fazlasıyla yaşatıyor. Bursa'da yaşadığım için bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorum. Orucun yakıştığı şehir Bursa, oruçla birlikte güzelleşen, dinçleşen. Sanki oruç tutan yalnız biz değiliz, otlar, çiçekler, böcekler, ağaçlar, gözümüzün gördüğü ne varsa onlar da bize eşlik ediyor.
Bursa'da gün Ramazan'a, sokaklarda elinde davuluyla mani söyleyerek insanları sahura kaldırmak için gezen davulcu ile başlar. Dedemlerin evi müstakil olduğu için rahmetli dedem, davulcuya pencereden para uzatır, biraz daha mani söyletirmiş çocuklar da dinlesin, uyanmamışlarsa uyansınlar diye. İftar ne kadar özelse oruçlu için, sahur da öyledir. Bir mutluluk vesilesidir. Ramazan'dan önce erişteler, yufkalar hazırlanmıştır, sahur sofrasına konulur. İmsak vaktine kadar izin vardır.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17624/bursa-orucla-birlikte-guzellesip-dinclesiyor.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.