Aziz Nesin'in romanından sinemaya aktarılan ve çocukluğumda defalarca izlediğim Zübük'ten çocuk aklıma kazınan iki mesaj vardı. Birincisi siyasetin kötü bir şey olduğu idi. Adını tam koymak gerekirse, özellikle sağ siyasetin doğası gereği popülist, ilkesiz ve hatta aşağılık bir uğraş olduğu idi. Filmin ana karakteri İbrahim Zübükzade, kişisel kariyeri ve oy için her türlü dalavereyi yapabilecek bir siyasetçiydi. Mesele yalnızca Zübükzade'nin siyasetinin içeriği değildi. Zira filmde Zübükzade sadece sığ, çapsız ve kötü bir siyasetçi değildi, aynı zamanda karısını aldatan, hatır ve vefa gibi insani değerlerden nasibini almamış kötü bir insandı. Filme dair herkesin aklında kalan ilk tema (sağ) siyasetçinin ve siyasetin kirli olduğuna yönelikti. Zübük filminin 1980 darbesinden çok kısa bir zaman sonra çekilmiş olması (ilk gösterim tarihi 13 Haziran 1981) filme hakim olan “sivil siyaset doğası gereği kötüdür” anafikrinin o dönemin siyasi şartları ile olan ilgisini de göstermesi açısından sanırım “manidardır”.
Yazının devamı için: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ceren-kenar/582183.aspx































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.