Biz nasıl bir toplumduk eskiden? Daha kibar, anlayışlı, empatik, söyleşiye açık, insaflı insanlar mıydık birbirimize karşı? Bugün özlemini duyacağımız ölçüde temiz, dürüst, helal-haram bilen bir toplum olduğumuz söylenebilir miydi? Devletten nemalanma, rantiyecilik, kaldırım inşaatı piyasası, ırkçılık ve mezhepçilik, kadınlara dönük şiddet, işçi istismarı, sokak çocuklarının acıklı kimsesizliği gibi konulardaki ihmal ve hatalarımız göz ardı edilecek seviyede miydi? Azınlıkların hassas dönemlerde baskı altına alınmamasını mümkün kılacak bir güvenlik ortamını sağlamayı başarmış mıydık? Tevhidi Tedriasat Kanunu’na bağlı eğitim sistemi toplumun her kesimini adaletle kucaklayacak bir yapıya kavuşturulmuş muydu?
Bu soruları sormamın sebebi, Oya Baydar’ın T24’te yayımlanan“Hoyratlaşıyoruz, kötücülleşiyoruz, çirkinleşiyoruz” başlıklı yazısı.
Baydar toplum olarak özellikle son altı ay içinde “eskiye göre daha tahammülsüz, kavgacı, saygısız, öfkeli, hırçın ve kindar” olduğumuzu dile getiriyor yazısında.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19880/gecmisin-kotulukleri-bugunun-iyiliklerine-nasil-donusebilir































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.