Hüseyin Akın’ın modaratörlüğünde gerçekleşen etkinlikte sözlükle,dille ortaokul sıralarında tanıştığını kaydeden Doğan, sözlük çalışmasının kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.
Ortaokul yıllarında tesadüfen sahip olduğu sözlüğü kullanmaya başlayan Doğan,aradığı kelimeleri bulamadığını görünce böyle bir çalışma yapmaya yöneldiğini ifade ederek,yeni karşılaştığı kelimeleri yazmaya başladığını ve iyi bir kaynak biriktirdiğini,bu kaynakla sözlüğün oluştuğunu söyledi.
Dille ilgisinin küçük yaşlarda başladığını ifade eden Mehmet Doğan şunları söyledi:’Edebiyat müfredatında,20.yüzyılın edebiyatçılarının eserlerinde bulunan kelimelerin Türk Dil Kurumu’nun hazırladığı sözlükte bulunmadığını gördüm.Bunun üzerine ne yapabilirim diye düşündüm ve karşılaştığım kelimeleri notlarıma kaydetmeye başladım.Okul ve askerlik döneminden sonra ciddi olarak sözlük çalışmasını sürdürerek ortaya çıkmasını sağladım.’
Televizyon kültürü hakkındaki bir soruya ‘televizyonlarımızın dil fakiri’ olduğunu söyleyerek cevap veren Doğan,televizyon dilini dönüştürmek çok zordur, televizyonlar önce bu dil fakirliğini gidermeli,dedi.
Dil devrimine tabi olmayan bir dille yazmanın önemli olduğunu kaydeden Mehmet Doğan,kelimelerin seyrini takip etmekten haz aldığını,bu yöndeki çalışmalarını 40 yıldır sürdürmeye gayret ettiğini belirterek, doğru bildiğimiz her şeyi söylemek gerekir,dedi.Kelimelerle uğraşmanın bir çeşit sanat olduğuna inandığını ifade eden Doğan, kelimelerin önemini vurgularken, her kaybettiğimiz kelime,zihnimizden düşen bir taş gibidir,dedi.
Yoğun bir ilgiyle karşılaşan ‘Kitabın Ortasından Söyleşiler’ program sonunda Mehmet Doğan katılımcılara yeni kitabını imzaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.