Sunuş: Kendisi Şanlıurfa doğumlu. Yeni Türk Edebiyatı hocası. Çalışmalarını Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde sürdürmekte. Akademik hayatında “II. Meşrutiyet’e Kadar Türk Romanında Paris” başlıklı teziyle Yüksek lisansını, “Hilmi Yavuz Hayatı, Sanatı ve Eserleri” adlı çalışması ile doktora çalışmalarını ikmal etti. 2007 yılında “Gülün Ustası Hilmi Yavuz”, 2019 yılında ise “Edebiyatın Ebemkuşağı: Halit Ziya Uşaklıgil Hikayeciliğinde Renklerin Dili” kitap çalışmaları yayımlandı. Muhtelif akademik ve sanat/edebiyat dergilerine yazılar yazdı. Kendisiyle okuma , kaliteli okuma ve Türkiye’de okuma alışkanlıklarını da içine alan pazar’lık bir röportaj yaptık. İstifade ederek ve keyif alarak okuyacağınızı umuyoruz.
Sorular ve Cevapları:
Maarifin Sesi – Soru 1: Okuma nedir, kaliteli bir okuma nasıl yapılmalıdır?
Doç. Dr. Yiğitbaş: Öğrenmek ve ilim sahibi olmaktır. İlim irfan demektir. O zaman irfan sahibi olmak için okumak gerekir.
Kaliteli bir okuma için eser seçiminde hassas, okurken metinle bağ kurmak lazımdır. Buna mütalaa etmek de denilebilir. Örneğin Mehmet Akif böyle okur, mütalaa ederek okurdu.
Maarifin Sesi – Soru 2: Türkiye’de okuma alışkanlığını yeterli buluyor musunuz? Geliştirmek için sizce neler yapılmalıdır?
Doç. Dr. YİĞİTBAŞ: Okuma bir kültürdür. İnsanımız okuyor ancak daha çok sanal alemdeki iri puntolu ve renkli kısa metinleri okuyor daha ziyade. Okumanın hakiki olanı kitapladır. Bunun da gerçek olanı sular seller gibi okumak değil, ‘mütalaa ederek”’ okumaktır. Okumanın gelişimi, ilgiye bağlı okumakla gerçekleşir diye düşünüyorum. İnadına değil de ilgiye ve meraka göre (tabiki faydalı eserler bağlamında bu tercihler yapılmalı), kısaca zevke dönüştürmek gerekir okumayı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.