Türkçeye Arapçadan geçen tövbe’nin diğer bir telaffuzu ‘tevbe’ şeklindedir. Bir surenin de adı olan tevbe’yi biz tövbe’ye çevirmişiz. Biz Türkler tövbe ederiz. İşlenen hatanın, “yap” emirlerinin yerine getirilmesi; “yapma” nehyinin çiğnenmesi dinimizde “günah”tır. Ve günah Müslümanda kirlenmişlik, suçluluk ve hatta lanetlenmişlik duygusu uyandırır. Günah vardır, insanı kendinden utandırır. Hatta diyebilirim ki günah ve suçluluk duygusunun verdiği eziklik ve utanç insanı intihara bile sürükleyebilir.
Âdem ile başlayan günahkârlık durumu devam etmez halbuki. Çünkü kulun günahına karşılık Allah’ın affediciliği, rahmeti, merhameti hatırlatılmıştır. Yeter ki kul, yaptığının günah olduğunun farkında olsun ve bunun için tövbe etsin.
Tövbe için yeter şart samimi, içten yapılmış olmaktır. Lafız önemli değildir. Yine de kula kolaylık olsun diye Rabbimize nasıl tövbe edeceğimiz vahiy vasıtasıyla, Hz. Peygamber’in sünnetiyle öğretilmiştir. Kitap ve sünnet bize kabul edilmiş tövbelerin örneklerini verir.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/kitap/27371/dunya-bir-golgeliktir-veya-tovbe-golgeligi



































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.