• İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C

Dursun Gürlek'ten: Köşe Yazarlığında İrtifa Kaybı

Dursun Gürlek'ten: Köşe Yazarlığında İrtifa Kaybı
Evvela başlıkta yer alan “irtifa” kelimesinin anlamıyla ilgili olarak birkaç cümle söylemek istiyorum.

Bilindiği gibi alçaklığın zıddı, yüksekliktir. Uçak, havalandıktan kısa bir süre sonra yükselişe geçer. Belli bir mesafeyi kat’ edince de iniş başlar. İşte bu inişin diğer bir adı da alçalmadır. Nitekim bazı uçaklarda, menzil-i maksuda yaklaşırken “alçalışa geçiyoruz” veya sadece “alçalıyoruz” diye anons yapıldığını bendeniz defalarca duymuşumdur. Hatta bu türlü anonslardan rahatsızlık duyup, keşke “alçalıyoruz” yerine “irtifa kaybediyoruz” dense diye de içimden geçirmişimdir.

Burada bir itiraz söz konusu olup o zaman da yolcuların çoğu bu kelimeyi anlamaz diyebilirsiniz. Ben de derim ki, anlayanlar, anlamayanlara anlatırsa, mesele anlaşılmış olur. Şaka bir tarafa, “irtifa” seviye yüksekliğine işaret etmesi bakımından soylu bir kelimedir. Ayrıca aynı kökten gelen ve anlam birliği olan başka kelimeler de vardır ki, kültür dünyamızın ne kadar zengin bir hazine olduğunu göstermeleri bakımından büyük önem arz etmektedirler. Mesela “terfi” aynı köke bağlı olup yükselmek demektir. Bilmem ki söylemeye gerek var mı? Asıl terfi, manevi terfidir. Marifet, rütbenin yükselmesi değil, kişinin bizzat kendisinin yükselmesidir. Biliyorsunuz tasavvufta bunun adı “Seyr-i Süluk”tür. “Misalli Büyük Türkçe Sözlük” bu kelimeyi üç manada kullanıyor. Birinci mana şöyle: Bir üst rütbeye yükseltme, rütbesini bir derece arttırma. Diğer iki anlamını da vermek isterdim ama böyle geniş kapsamlı güzel bir sözlüğe sahip olmanızı teşvik sadedinde vazgeçiyorum.

Yine aynı köke bağlı olan ve yükselmek manasına gelen başka bir kelime daha vardır ki o da “Mürtefi”dir. Zannedersem III. Mustafa’ya ait şöyle bir söz var. “Mürtefi (yüksek) dağların başında kar ve rüzgâr eksik olmaz.” Yani demek istiyor ki: Büyük adamların derdi de büyüktür. Mesuliyet duygusu onları bir türlü rahat bırakmaz. Yukarıda adı geçen lügat bu kelimeyi de izah sadedinde iki misal veriyor. Ben yine birincisini nakledip, ikincisini sözlüğe, dolayısıyla sizlere havale edeceğim. İkinci Mustafa da, bu konudaki düşüncesini şu iki mısra ile dile getiriyor: 

Başımızdan hiç havâ-yı zülf-i yâr eksik değil.

Mürtefi yerdir anınçün rûzigâr eksik değil.

Üçüncü Mustafa’dan, İkinci Mustafa’dan birer örnek verdik. Acaba Birinci Mustafa’nın da bunlara benzer bir sözü var mıdır. Osmanlı padişahlarının hemen hemen hepsi şair olduğuna göre muhtemelen onun da bu minval üzere bir şiiri mevcuttur. İsterseniz rahmetli Hilmi Yücebaş’ın “Şair Padişahlar” isimli kitabına şöyle bir göz atınız.

Biraz uzun kaçan bu mukaddimeyi, sözü köşe yazarlığındaki irtifa kaybına getirmek için yaptım. Bu konu aslında bir köşe yazısının hacmini çok aşıyor. Daha geniş kapsamlı olarak incelenmesi ve çarpıcı misaller verilmesi gerekiyor. Şu kadarını söylemek isterim ki, günümüzde sütun sahibi köşe yazarları Osmanlıca kelimeleri kullanırken fahiş hatalar yapıyorlar. Bu dil ve telaffuz yanlışlarının sayısı o kadar fazla ki saymakla bitmez, sıralamakla tükenmez. İsterseniz buna dair birkaç örnek vereyim: 

22 Ağustos 2015 tarihli Hürriyet gazetesinde “Yeğene Yapılan Saldırı’yı Lanetlemeli miyiz?” başlığıyla bir yazı yayımlayan Ertuğrul Özkök şöyle bir cümle kullanıyor: İçinizde nefret duygusu yoksa… ‘Kininin davasını süren’ bir neslin ahvadından değilseniz eğer…” Bu cümledeki “ahvad” kelimesi yanlış olup doğrusu “ahfâd”dır. Anlamı da torunlar demektir. Yeri gelmişken benzeri Osmanlıca kelimeleri de manalarıyla birlikte arz edeyim efendim: Ahval haller, (aynı kelime noktalı (ha) ile yazılırsa dayılar), ahvat ihtiyatlı, ahvaz havuzlar, anlamına gelmektedir. 

Devamı için: http://www.gazetevahdet.com/kose-yazarliginda-irtifa-kaybi-3365yy.htm

Bu haber toplam 3848 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim