Kelimenin tam anlamıyla bir "Müslüman aydın" ve pırıl pırıl da bir kafaya sahip bir yazar kardeşime bir zamanlar şu soruyu sormuştum:
"1915 yılında İttihatçılar'ın yemiş olduğu haltlara siz niçin sahip çıkıyorsunuz?"
Dişe dokunur bir cevap vermemişti.
Cevap basitti oysa:
Artık sırtlarında "devlet sorumluluğu" vardı, muhalefette değillerdi.
Bir de, Ermeniler'in tazminat istemelerinden çekiniyorlardı tabii.
Ekonomi tıkır tıkır yolunda giderken, ara sıra vakıflara, kiliselere ve münferit vatandaşlara "sembolik" paralar, birkaç milyon, birkaç milyar ödemek başka şeydi, kitle halinde bir Ermeni talebine trilyonlar dökmek başka...
Çünkü iş dönüyor dolaşıyor, "el konulmuş, yağmalanmış Ermeni mülklerine" dayanıyordu.
Anadolu eşrafı, bu nedenle kurtuluş savaşında bürokrasiye destek vermişti. "Hesap sorulmasından" ve Ermeni mallarının elinden alınmasından korktuğu için.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2014/05/03/yetmez-ama-peki































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.