• İstanbul 9 °C
  • Ankara 6 °C
  • İzmir 14 °C
  • Konya 6 °C
  • Sakarya 7 °C
  • Şanlıurfa 17 °C
  • Trabzon 13 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 4 °C
  • Bursa 9 °C

Ercan Yıldırım'dan: Yeni Türkiye'ye Eski Entelektüalizm... 90'LARIN DİLİNİ KONUŞAN AKTİF ENTELEKTÜALİZM, YENİ TÜRKİYE'Yİ ANLAYABİLİYOR MU?

Ercan Yıldırım'dan: Yeni Türkiye'ye Eski Entelektüalizm... 90'LARIN DİLİNİ KONUŞAN AKTİF ENTELEKTÜALİZM, YENİ TÜRKİYE'Yİ ANLAYABİLİYOR MU?
Son yıllarda değil son günlerde yeni tarih dergileri çıkmaya başladı... Yeni tarih dergilerinin "protokol konuları" var.

ercan-yildirimSon yıllarda değil son günlerde yeni tarih dergileri çıkmaya başladı... Yeni tarih dergilerinin "protokol konuları" var. Yakın tarihi, Kemalist tarihi yıkma derdine düşen, biraz belge, biraz tarih kitabı okuyup, "tarihe yeni bakış"a sahip olduğu fikrini egosuna yedirenler tarih dergisi çıkarıyorlar. Tarih artık Kemalizm ile Yeni Türkiye'nin çatışma alanı içine girdi; çatışma, tarih ve millet kavramları üzerinden gerçekleşiyor. Toplumsal Tarih gibi bazı yayınların ve grupların çok daha önce başladıkları tarih yapıbozumu şimdi muhafazakar - islamcı kesimde başladı.

Yok sayma, aşırı yorum, doktrine fikir ve tarihi hakikatler "icat etme" ile yürüyen yeni tarih inşası Türkiye'nin yeni bir dönem içine girdiğini de gösteriyor. Başbakan Davutoğlu'nun "restorasyon" kavramı üzerinden yürüttüğü yeni dönem inşa faaliyeti anlaşılan sadece Kemalizmi statüko ve vesayet kavramları üzerinden yıkmayla yetinmeyecek muhtemelen AK Parti'nin uzun iktidarı boyunca dillendirilen bazı tezleri de rehabilite edecek!
Yeni Türkiye, yeni tarih ve millet tanımları üzerinden yürürken aynı zamanda bir takım tashihleri de gerçekleştirecek.
Millet tanımı yapılırken, belli bir etnik ve dil merkezli öznelliği aşma gayreti sonuçta Osmanlı Milleti anlayışını, din temeli üzerinden değil "hassasiyetlerin" ve konjonktürün yani dünya sisteminin ürettiği "siyasallık" üzerinden tanımlayacak gibi görünüyor.
Kültürel hakların yerli yerine oturtulması bir yana siyasal özne ayrımı üzerinden kurulan yeni millet vurgusu, aktif özneyi "bu topraklar" vurgusu üzerinden yapılmış geçmişte mağduriyetlere maruz kalmış kesimlerden üretilmiş yeni ortaklıklara müşterikliklere dayandırma derdinde.
Yeni Türkiye'nin yeni milleti, aktif özne, dominant güç olarak "tarih"i alıyor, yani tarih referans kanalı değil, bizatihi eyleyen, işleyen "ruh" olarak şekilleniyor.
Alman idealizminin algıladığı, tarihin yürüyen ruhu burada, etnik ve ırki unsurlar değil; bu toprakların tecrübelerine, İslam'ın kapsayıcılığı ve kardeşlik söylemini kapsayan bir "yeni topluluk"tur.

Yeni Türkiye'nin Aidiyeti
Peki bu yeni topluluğun, yeni ortaklığın aidiyeti nereye, neye, hangi kökene, fikre dayanır?
Kabaca muhafazakar veya "müslüman milliyetçiliği" üzerine oturtulmaya çalışılan tezin dayanakları olan "milliyetçilik", "İslam", "dindarlık", "Cumhuriyet" hangi boyutlarda ele alınabilir?
AK Parti'nin ve 12 yıllık İslamcı iktidarın milliyetçilik, Kemalizmin yöntemleri, Cumhuriyet üzerine koyduğu rezervler, vesayet ve statüko yeni "sentez"lerle nereye kadar gider, "müslüman milliyetçiliği" restorasyonu, yenilenmesi, uzlaşması Türkiye'yi ne kadar taşıyabilir?
Kaygılar söylemlerin, semboller üzerinden yürümesi yüzündendir.
Yeni Türkiye'de yeni bir insan, model, kimlik grupları, cemaatler oluşturulması konusunda zaten tereddüde mahal bir durum sözkonusu değil. Uzun İslamcı iktidarda, kimliklerin, kaygıların, epistemolojik tüm dinamiklerin belli bir sarsıntı içine girmesine rağmen hala yerli yerine oturmamış olması, artık iktidar kurgusunun mantığına bağlı olarak "inşa" faaliyetinin  meşruiyetine değil  "şiddeti"ne bakmak gerek.

Yeni Türkiye'ye 90'ların Entelektüalizmi
Kimse postmodern 90'lı yılların dilini hala kullanmaya kalkmasın, "iktidar olmak iktidar olmaktır!"
İktidarı kullanma zaafiyetini bekleyen gruplar kenarda beklerken, iktidar dilini seyreltmek yerine açılan alanı tahkim etmek gerek... İktidar olmak en hafif tabiriyle kimlik gruplarını, yeni bireyi, yeni müslüman kimliğini, yeni kamusal cemaatleri örgütlemek; yeni dil, hassasiyetler, kavramlar, söylemler inşa etmektir. Burada yeni akademik-entelektüellerin, oluşan Yeni Türkiye'ye alışamadığı, yaklaşamadığı  görülüyor.
Dönemin entelektüel kaynakları, köşe yazarları, "düşünen akademi" bir yandan "müslüman millet" ya da yeni medeniyet perspektifi üzerinden "ufku" alkışlarken öbür taraftan hala "birleştirici" dil, "çatışmadan kaçış", "vesayet", "statüko",  "ötekileştirme", "projecilik"ten kaçınmak gerektiğini öne sürerek, bu millet vurgusunu, "ayrıştırmaya" çalışıyor.
Eğer tarih ve millet inşası gerçekleştiriyorsanız, dilinizde, etnik, mezhep farklılıklarını barındıran adlandırmaları çıkarmanız gerek!
Yeni akademizm ve entelektüalizm, 90'ların dilinin İslamcı iktidarı sağlayan "yıkım"a yönelik olduğunu kavrayamadı; inşa faaliyeti bu dil üzerinden kurulamayacak kadar "yeni".
Eyleyen, kuran, yapan özne olarak tarih, geleceğe yürüyen Yeni Türkiye'nin "yeni millet" kurgusu, 1071'i proje değil vizyon olarak görürse, eklektizmin doğurduğu felaketi kısa vadede yaşar. 90'lar, postmodernizm, "büyük anlatılar bitti" devri de bitti.
Yeni Türkiye yeni entelektüelizm de gerektirir.
Yeni Türkiye, 90'ların diliyle konuşan "papaganizm"den de kurtulmalı!
Bu arada "İslamsız dindarlık, İslamsız Türklüğün defterini dürecek" hususuna gelemedik bile!

Kaynak: http://ercanyldrm.blogspot.com.tr/2014/09/yeni-turkiyeye-eski-entelektualizm.html

Bu haber toplam 657 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim